Getafe, dünkü görüntüsüyle mücadele ettiği La Liga standartlarının altında bir takım görüntüsündeydi, hücumda seri ve hızlı pas yapacak ayaklara sahip değiller, yaratıcı oyuncu sayısı çok az.
Ancak savunma yönünden kesinlikle La Liga vari oynuyorlar, 1 ve 2. bölgede inanılmaz koşuyorlar, top rakibe geçtiğinde boşluk bırakmıyorlar, Trabzonsporlu oyuncularla adeta yapışık oynuyorlar.
Ev sahibi ekibin sonuç bulması, daha çok rakibin yapacağı basit hatalara bağlı biraz da, Bordo-Mavililer de bunu yaptı!
Yenilen golde Campi’nin Rodriguez’e o kadar uzak kalması ve en önemlisi 30 metreden gelen ortada rakibine yetişemeyip vuruş fırsatı tanıması, Novak’ın sadece eşlik etmesi, bu arada Uğurcan’ın da kaleye 1 metre mesafede gerçekleşen bu olaya seyirci kalması..
Böyle üst düzey bir maçın, böylesine önemli bir turnuvanın ruhuna aykırı bir goldü ne yazık ki!
Ünal Karaman, Doğan Erdoğan’ı santrfor arkasına koyarken, ondan 10 numara faydasını ummamıştır zaten!
Rakip savunmacıların ileri çıkışlarına engel olmak için böyle bir tercih yapmıştır belki ama riske hiç girmeyen, az gol atıp az gol yiyen, katı defansı ilke edinen bir rakibe karşı böyle bir tercihe hiç gerek yoktu. Zorlama bir fikirdi, zaten hiçbir işe yaramadı!
İkinci yarıda Sturridge oyuna girdi, Sörloth sağ kanada alındı. 1.95’lik kule birkaç kez geriye ileri-geri gitti ama fi zik yapısı buna fazla dayanamadı, sonra çift santrfora döndü Karaman, bu kez defansın önünde ikinci yarıya başlayan Abdülkadir Parmak’ı kanada çekti. Sürekli arayıştaydı ama 57’de Nwakaeme’nin kaleye paralel giden pası dışında hiç tehlike yaratamadı.
Rakip savunmayı zorlayacak ne bir kanat akını geldi, ne ortadan adam eksiltecek bir hareket, ne bir ara pası vardı, çok kısır kaldı Bordo-Mavililer.
O an sanırım Bordo-Mavili taraftarlar, “Şimdi sahada Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı olacaktı ki” diye iç geçirmiştir! Riske giren, farklı düşünen, şut çeken Yusuf Yazıcı’nın önemi çok daha iyi anlaşıldı bence dün akşam.
Son yarım saat Getafe forveti ile onlara tek başına direnen Uğurcan arasında geçti ne yazık ki. Genç fi le bekçisinin direnişi ile güven kazanan Trabzonspor son 5 dakika neredeyse beraberliği bulacaktı.
O kısa bölümdeki performansı hariç kötü bir sınavdı açıkçası.