Özel gereksinim duyan bireylerin sosyal, kültürel, sanatsal ve mesleki eğitim ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla Bağcılar Belediyesince 2011'de inşa edilen Engelliler Sarayı, engellilerin sosyal hayata katılımlarını sağlamak için çeşitli eğitim atölyeleri ve kurslar düzenliyor.
Bir kompost sürecinde yetiştirdikleri mantarları 3 seferde toplayan kursiyerler, hasat ettikleri mantarları paketleyerek satışa hazır hale getiriyor. Engelliler, merkezin önünde kurulan stantta satılan mantarlardan kendileri için gelir elde ediyor.
"Hayatta dezavantajları fırsata çevirmek lazım"
Özdemir, mantar hasadının ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Engelliler Sarayı'nda yaklaşık 1600 dezavantajlı bireyin 32 branşta eğitim alarak, sosyal hayata katıldığını söyledi.
Merkezin, hem engelli bireylerin rehabilitasyonuna ve gelişimine destek olduğunu hem de ailelerin yoğun tempo içerisinde nefes almalarıma imkan tanıdığını dile getiren Özdemir, "Engelliler resim, müzik, ahşap, kuaförlüğün yanı sıra mantar atölyesinde de eğitim alıyor. Engelli bireylerimiz ile senenin 3 periyodunda mantar yetiştiriciliği yapıyoruz. Şu anda da toplama dönemimiz. Burada 400 kiloya yakın mantar elde ediliyor." diye konuştu.
Özdemir, atölye çalışmalarına katılmanın engelli gençlerin hayatlarına kırılma noktaları da yarattığını dile getirdi.
Köse, mantar yetiştirmek için engellilerin kullanımına uygun iki katlı raf sisteminin bulunduğu 40 metrekarelik atölyede, dönem dönem farklı türlerde mantar ürettiklerini söyledi.
Mantar yetiştiriciliğinin çok hassas olduğunu ve sorumluluk istediğini ifade eden Köse, üretim sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Önce uygun ortamı sağlıyoruz. Kompostlarımızı yerleştirdikten sonra birçok aşama var. Mantarlar kuluçka döneminden geçiyor. Ondan sonra kompost torbalarını açıyoruz, çocuklarla beraber topraklıyoruz. Bunları tekrar bir sıcak döneme daha sokuyoruz. Torbadaki sarım, toprağı da sardıktan sonra bu sefer çocuklarla torbaların üstündeki toprakları tırmıklamaya başlıyoruz. Tırmıklamada ellerimizi kullanıyoruz. Toprakla temas ediyoruz, bu da bir rehabilite şekli. Bu işlemden sonra bu sefer sınıfı soğutmaya başlıyoruz. Daha sonra soğutma, nemlendirme, sulama aşaması başlıyor. Yaklaşık 36-40 gün arasında burası pamuk tarlası olacak şekilde ilk hasadımızı alıyoruz."
"Özgüven ve kendilerini ifade etme becerisi kazanıyorlar"
Köse, bu aşamalardan sonra kompostları atölyeden çıkartarak temizlik ve dezenfeksiyon yaptıklarını belirterek, "Daha sonra yeni mantar kompostlarımız geliyor. Burası bir sirkülasyon halinde, devamlı üretim var, eğitim de devamlı var. Aslında bizim amacımız çok fazla üretim değil, eğitim ama çocuklar normal bir firmada alınabilecek şekilde verimli çalışıyorlar ve gerçekten çok başarılılar. Bunların hepsini çocuklarla aşama aşama yapıyoruz. Çocuklar ayarlıyor aslında, ben yönlendirme yapıyorum. Bu işi yapabilen çok başarılı öğrencilerim var." diye konuştu.
Mantar yetiştiriciliğinde 1 ton komposttan 300 kilogram verim alınması gerektiğini dile getiren Köse, bir hasat döneminde 300-350 kilogram arasında verim alabildiklerini, ekim ayından beri gelen üçüncü kompostla bir tonu aşkın mantar topladıklarını, bunun öğrencileri için büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Köse, atölyede mental, ortopedik ve süreğen engel gruplarının yanı sıra otizmli ve down sendromlu 18 yaş üstü bireylerin de eğitim aldığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"En büyük amacımız çocukları sosyal hayata hazırlamak. Bazıları buraya başladığında çok içe kapanık oluyor. Başladıktan sonra arkadaşlarıyla benimle iletişim kuruyorlar. Mantar satışı yaparken insanlarla iletişime geçiyorlar. Burada sosyalleşiyorlar, toplum içine girdiklerinde nasıl konuşacaklarını, nasıl hareket edeceklerini öğreniyorlar, kendilerini eğitiyorlar. Özgüven ve kendilerini ifade etme becerisi kazanıyorlar."
Yeteneğini keşfeden de meslek öğrenen de var
Engelli kursiyerlerden lise mezunu 22 yaşındaki Şevval Çıtak, haftanın 5 günü eğitime katıldığı atölyede mantar yetiştirirken yeteneklerini keşfetme imkanı bulduğunu söyledi. Burada vakit geçirirken kaygılarını gidererek rahatladığını dile getiren Çıtak, "Bu sınıfa iyi ki de gelmişim diyorum." ifadesini kullandı.
Lise mezunu kursiyerlerden 22 yaşındaki Alican Yalçın, atölyede "melek yüzlü" öğretmeni ve güzel arkadaşlarıyla tanıştığını ifade etti. Nem ve su ayarını yaparak ürettikleri mantarları topladıktan sonra sattıklarını anlatan Yalçın, burada eğlenceli zaman geçirdiğini belirterek, "İyi enerji alıyorum. Benim için faydalı oluyor. Hem meslek hem de faydalı bir şey öğreniyorum." dedi.