Türkiye inanılmaz bir reaksiyon göstererek 15/16 Temmuz’da diriliş aşamasına geçti ve bir ay sonra da Fırat Kalkanı’nı gerçekleştirerek bütün dünyayı şaşkına çevirdi. Bununla da kalmadı ve toplumsal barışının bozulmasına müsaade etmeyerek, yapısal anlamda devrim niteliğinde bir anayasa değişikliğini başardı. Bunlar toplam 9 ay içinde oldu.
ABD Savunma Bakanı’nın zirve öncesi PKK’yı terör örgütü olarak gördüklerini ve Ankara’nın terörle mücadelesine istihbarat desteği sunacaklarını açıklaması, yazının başında da dikkat çektiğim gibi “rüşvet” kabilinden sözler, vaatler olarak okunmalı.
Bu noktada görünen o ki, Obama yönetiminde olduğu gibi Trump döneminde de ABD’nin PKK/PYD-YPG ile ilişkisi yapısal karakterini bozmadan sürdürecek. Bu durum yeni dönem açısından son derece sancılı bir sürece işaret ediyor.
Macron’dan beklenen Fransa’nın ekonomi mentalitesini ve ekonomik yapısını değiştirmesi. Ama bir parti desteği olmaması ve de az sayıda destekçisi olması bir zayıflık olabilir. Fakat Macron zafiyetlerini bilen bir kişi. Fransa’nın yapısını değiştirebilecek, ekonomisini kuvvetlendirecek politikaları da Pisani-Ferry ile beraber gerçekleştirebilir.
Doğulular ve Batılılar neden birbirinden farklı düşünürler?
H.Hümeyra ŞAHİN humeyra.sahin@aksam.com.tr
Meşhur sosyal psikolog Richard Nisbett’in bu ve benzeri sorularını her hatırlayışta, bir yandan da ‘kime göre doğu, kime göre batı’ diye sormaktan kendimizi alamayız. Çünkü yön, kişinin kendi konumuna göre belirlediği itibari bir adlandırmadır.