Halkoylamasının tarihi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onaylaması ve YSK’nın da anayasaya göre 16 Nisan Pazar gününü belirlemesiyle netleşti. Her şeyden önce 16 Nisan’ın “EVET” ile milletimizin, ülkemizin önünü açacak bir milat olmasını temenni edelim. Başbakan Binali Yıldırım’ın tespitiyle, aslında bu yapılacak olan değişiklik, 2007 yılındaki Ekim halkoylamasında yarım kalan işin tamamlanması manasına geliyor.
AK Parti cephesi, cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunu toplumsal ve siyasal kutuplaştırmaya dönüştürmeme adına olsa gerek kampanya çalışmalarını mümkün oldukça sağduyulu yürütmeye çalışıyor. Ancak hükümet sistemi değişikliğiyle ilgili tartışmaya girdiğinizde işler ister istemez hayati bir hal alıyor. Türkiye’nin siyasal dönüşümünde tarihi bir dönemeci işaret eden cumhurbaşkanlığı sistemini konuşurken “Evet de, Hayır da iyidir, güzeldir, saygındır” iyimserliğiyle meseleyi ele almak mümkün değil.
Cumhurbaşkanlığı sistemi sempozyumundan akılda kalanlar
Ufuk ULUTAŞ ufuk.ulutas@aksam.com.tr
Türkiye’de referandum sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi ve tartışmaların daha reel bir zeminde sürdürülebilmesi için bu tür çalışmalara paha biçilmez. Hepimizi ilgilendiren bu konuda, bini bir paradan satılan komplo teorilerini, yarım bilgileri, algı çalışmalarını bir tarafa bırakıp biraz okumamızın ve Türkiye’nin ve bölgenin gerçeklerini dikkate alıp faydasız tartışmaları arkada bırakmamızın vaktidir. Dünya değişiyor, bölge değişiyor; Türkiye buna kayıtsız kalamaz.
Osmanlı’ya düşman olmak nasıl bir aşağılık duygusunun, hangi toplumsal şizofreninin eseridir? Yeryüzünün tarihsel olarak en görkemli imparatorluğunu, kendi çağdaşları içerisinde en ileri toplumsal ve ekonomik organizasyona sahip olan böylesine devasa bir siyasi yapıyı eleştirmeye kalkmak, o yapı hakkında en azından bir fikir sahibi olmayı gerektirir ki, bu anlaşılabilir bir durumdur fakat hiçbir fikri olmayanların Osmanlı’nın bırakınız sosyal ve ekonomik yapısını, onun büyük şairlerinden birini dahi doğru dürüst okuyup anlayacak düzeyde olmayan hastalıklı zihin dünyasının bu nefretinin kaynağı nedir?
Bu hafta cumartesi günü basılan The Economist dergisi, Britanya’nın Avrupa Birliği'nden ayrılırken ödeyeceği faturalar konusununda bilgi verdi. Detaylar okuyanın şapkasını uçurmakta. Brexit ayrılma kararını verirken kimse bu işin bir de dev parasal faturası olacak dememişti. Britanya Avrupa Birliği Anlaşması'nın 50 numaralı maddesini kabullendi ve de ortaya parasal faturanın ne kadar olabileceği konusunda sorunlar sonradan çıktı!
Geçtiğimiz hafta Meclis'e gelen kanun tasarısı genel sağlık sigortasında çok önemli değişiklikler öngörüyor. Kanun tasarısı bu haliyle yasalaşırsa gelir testi kalkacak, genel sağlık sigortası primi azalacak ve prim borcu olanlara borçlarını sildirme ve yapılandırma hakkı tanınacak. Kanun tasarısı bu haliyle yasalaşırsa 1 Ocak 2012’de hayatımıza giren gelir testi kalkacak. Gelir testi çalışmayan, emekli olmayan ve bir sigortalının 'bakmakla yükümlü olduğu kişi' statüsünde olmayan kişilerin genel sağlık sigortasına ödeyeceği primin belirlenmesi için yapılıyor. Geliri asgari ücretin üçte birinden az olan kişilerin primleri devlet tarafından ödeniyor.