Bir terör örgütü tarafından İçişleri Bakanı’na yönelik suikast hazırlığından bahsediyoruz! Buna rağmen, medyada küçük bir haber olarak yer aldı. Muhalefetten de açıklama yapıp, Süleyman Soylu’ya yönelik bu girişimi kınayan olmadı. Şimdi ben neden korkuyorum biliyor musunuz?... Yakında İ.Ö denilen bu kişinin bayraklaştırılmasından! Sanmayın ki DHKP-C ya da bir başka terör örgütünden bahsediyorum. Onlar bunu zaten yapacaklar. Benim dikkati çekmek istediğim, başka çevreler.
Barzani, sahip olduğu angajmanlar ve geçmiş ilişkilerine bakıldığında o kadar da güvenilir bir ortak görünmüyor. Ancak Türkiye’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Ankara da şu sıralar Barzani’yi elinin tersiyle itecek lüksü sahip değil. “Bağımsızlık referandumu” kararının, Ankara ile Barzani arasında bir güvensizliğe yol açtığı da kesin. Bu hasarı tamir etmek gerekiyor. İki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu doğru; ama Barzani’nin şunu aklından çıkarmaması gerekiyor; Türkiye’ye yanlış yapan kaybeder.
Arka arkaya açıklanan verilere göre Türk ekonomisinde büyüme, tahminlerin üzerinde bir gelişme eğilimine girmiştir. Başta OECD olmak üzere uluslararası kuruluşlar, kurumlar ve bankalar Türk ekonomisiyle ilgili tahminlerini pozitif yönde şimdiden değiştirerek büyüme oranı tahminlerini ‘düzeltmeye’ başladılar. Nitekim önceki gün TÜİK tarafından açıklanan rakamların, ekonominin 2017’nin ilk çeyreğinde %5 büyüdüğünü ortaya koyması büyüme eğiliminin gücüne işaret etmektedir.
Arap ülkelerinde spor geleneği dendiği zaman avcılık gündeme gelir. Bu yüzlerce yıllık bir gelenektir. Arap ülkelerindeki zengin şeyhler de avcılık için her türlü fedekarlığı göze alırlar ve şahin kovalarlar ki, 'houbara' denen özel bir yerel kuşu yakalayabilsinler. Houbara’nın eti afrodisiak olarak değerlendirilir, ancak bu kuş avlana avlana artık Arap ülkelerinde pek bulunamaz hale gelmiştir. Bu nedenle risk alınır ve Irak, İran, Afganistan ve de Pakistan’da da kuş avlanmaya gidilir.