Amerika, Rusya ve Avrupalı pek çok ülke biliyor ki, Türkiye artık o Johnson Mektubu’nun gönderildiği günlerdeki Türkiye değil. Yahudi kökenli ABD’li ünlü diplomat Henry Kissinger’e atfedilen bir söz vardır: “Gücünüzün gölgesi müzakere masasına düşmezse, başarılı olamazsınız.” Dünya devletlerinin karşısında o gücünü göstermiş bir Türkiye var artık! Herkes biliyor ki, bu bölgede Türkiye’siz bir denklem çözmek zor.
ABD Başkanı’nın, kriz konusu PYD’nin adını anmaması “PKK’yla mücadelede senin yanındayım ama PYD konusunda ayrı düşünmeye ve hareket etmeye devam edeceğim” biçiminde yorumlandı. Trump’ın basın toplantısındaki açıklamaları, heyetler arası görüşmelerde ABD’nin “PKK ayrı, PYD ayrı” tezini işleyeceğini gösteriyordu.
Amerika ve Türkiye Vedat BİLGİN vedat.bilgin@aksam.com.tr
Bir anlamda Türkiye’nin Batı’yla bağımlılığını derinleştiren eylemler iki ülke ilişkilerini sürdürmek üzere oluşturulan mekanizmalar içinde yer alan devşirilmiş unsurlar üzerinden sürdürülmüştür. Bu bakımdan “Türkiye’nin asıl sorunu Batı sistemiyle bağımlılık ilişkilerini üreten ve bunu sürekli tahkim eden devlet içinde örgütlenmiş bir siyasi kadroyu kontrol altına almakta güçlük yaşamasıdır.” Bu sebepledir ki Türkiye’nin bağımsız dış politika yönelimi her şeyden önce dışarıda değil bizatihi devlet içinde engellemelerle karşılaşmıştır.