Murat KELKİTLİOĞLU murat.kelkitlioglu@aksam.com.tr
Bizim bu 'algı operasyonu' meraklılarına asıl tokat bizzat Eugenio Garcia'dan geldi. Bakın Garcia, Hürriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda ne diyor: "Bizde güçlü bir diktatör vardı, buradaysa seçimle gelmiş bir lider var..." Evet anahtar cümle bu! Bundan sonraki tüm sözleri zaten bir reklamcının söylemesi gerekenlerden fazlası değil! Garcia'nın bu cümlesi daha iyi anlaşılsın diye iki ülkede yaşanan tabloyu tek tek yazdım yukarıda. Peki ilk kez Türkiye'yi ziyaret eden bir kişinin bile bu netlikte anladığı bir durumu Kılıçdaroğlu ve avaneleri bilmiyor mu? Elbette biliyor...
MHP bütün ideolojisini terk ederek yoluna devam ediyorsa ve Yusuf Halaçoğlu’nun dediği gibi Ülkü Ocakları bile sandığa gidip “hayır” oyu verecekse... Ne farkı kalıyor CHP, HDP ve diğerlerinden? Ayrıca, bazı isimlerin “ille de MHP” ısrarlarının anlamı ne? Madem arkalarında o derece ciddi bir destek var, her yerde kendilerine yer bulabilirler. Belki AK Parti değil, ama diğer siyasi partilerin çoğu bağırlarına basar onları! Boşuna harcıyorlar kendilerini.
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş sadece yönetim biçimini değil, “muhalefet sistemini” de değiştirecek. Yönetimde millileşme, muhalefeti de millet merkezli siyaset üretmeye zorlayacak. Gelinen aşamada ülkeyi idare etme biçiminden daha çok, muhalefet etme biçiminin sorunlu olduğu görülüyor. Nitekim Türkiye zora düştüğü her seferinde muhalefet, milletin yanında olmak yerine millete düşmanlık eden güçlerin yanında yer almayı seçti.
Uluslararası toplumun gündemine girdiği andan itibaren tehdit sıralamalarında başı çeken bir aktöre dönüştü DEAŞ. Kâğıt üzerinde herkes DEAŞ’tan şikayetçi. ABD’de seçim kampanyasında siyasetçilerin dilinden düşmedi DEAŞ. Rusya zaten Suriye’deki varlığı DEAŞ üzerinden meşrulaştırdı. İran’a sorsanız “DEAŞ’la savaşıyorum” der. Esed DEAŞ’la mücadele ettiği reklamını yapıyor. PKK DEAŞ’la sadece ben savaşıyorum diyor. AB ülkeleri DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun parçasıyız diyor. Tüm karından konuşanlar arasında Türkiye askeri ve siyasi açıdan kritik bir zamanda kendi askeriyle DEAŞ’a karşı savaşıyor.
Bay Sater, Artemenko’nun bir arkadaşı vasıtasıyla Artemenko’nun planlarını içeren bir zarfın Beyaz Saray'a ulaştırılabilmesi için yardım etmeye karar vermiş. Bay Cohen ise Sater ve Artemenko ile yüz yüze konuştuktan sonra planı içeren zarfı almış ve de şubat ayının ilk günlerinde Trump ile Beyaz Saray’da görüştükten sonra elindeki Ukrayna planı zarfını Bay Flynn’in masasına bırakmış. Ama Flynn de Trump tarafından görevden alındığından şimdi Artemenko, Cohen ve de Sater Flynn yerine yeni atanan Amiral ile görüşmek arzusundalar.
Bu sene Gerilimden aksiyona, animasyondan komedi ve drama kadar farklı film türlerinden örneklerle çeşitliliği yüksek, ancak ‘hangisini izleyelim?’ sorusu karşılığında çok fazla alternatifin olmadığı yeni bir vizyon haftasında, bugün vizyona giren özellikle iki filmden bahsedeceğim.