Murat KELKİTLİOĞLU murat.kelkitlioglu@aksam.com.tr
İstanbul Emniyeti'ne gönderilen 16 bin kişilik son ByLock listesinde kamuoyunun yakından tanıdığı öyle isimler var ki... Hatta bazıları 'kırmızı liste'de... Kaçmamaları için ilk tedbir olarak hepsinin pasaportlarına el konuldu.
Ne tesadüftür ki, şu “kutuplaşma” denen fenomen, tıpkı dünkü yazıda da bahsettiğim emperyal/sömürgeci zihniyetin amaçları doğrultusunda kullanılıyor bugün ülkemizde. Bunun bir tesadüf olması söz konusu değil. 27 Mayıs darbesi öncesinde de böyleydi, 28 Şubat’ta da böyle oldu. Son 15 yıldır da AK Parti’ye karşı kutuplaşma bir silah olarak vahşice kullanıldı. Yerleşik düzenin tüm aktörleri, başta CHP ve medyası olmak üzere kutuplaşmayı bir iktidar kaldıracı olarak gördüler ve ona abandılar
Unutmamak gerekir ki; FETÖ mücadelesinde en ufak bir sapma, onarımı güç tahribatlara zemin hazırlar. Bu örgütün bugüne değin verilen mücadeleyle daha çok ülke içindeki ağı çökertilmiştir. Ancak küresel efendilerine, baronlarına dayalı dış bağlantıları sürmektedir ve bu bağlantılarını Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı için seferber etmenin çabası da sürmektedir.
Son günlerde bir seferberlik var, arenalar stadyuma dönüşüyor, club’lara, cafe’lere yeni isimler öneriliyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın 8. Uluslararası Türk Dil Kurultayı’nda gündeme getirdiği bir yaklaşım üzerinden… Bu bağlamda, gözden geçirilmesi gereken nice konu var; sözgelimi hastane yerine şifahane… İnsanın umuda en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda hastalık odaklı bir mekan yerine şifa merkezli bir yere gitmesi ne kadar anlamlı.
Birkaç gün evvel bu sütunda Çin’in aşırı borçlanması nedeniyle rating kuruluşları tarafından ratinginin düşürüldüğünü gündeme getirmiştim. Çin’in ratingini düşüren rating kuruluşu da en şöhretli ve etkili olan 'Moody’s Investor Service' kuruluşu idi. Ancak Moody’s de Çin tarafından çok ciddi şekilde eleştirilmeye başladı. Çin tam otuz yıl sonra ilk defa, Moody’s şirketini ağır şekilde hırpalıyor. Çin, Moody’s şirketini, uygun olmayan bir metodoloji ve de Çin kanunlarını bilmeden eleştiriye girişmekle suçlamaya başladı.
Mübarek Ramazan ayı çalışma hayatı açısından da bazı uygulamaları beraberinde getiriyor. İşçiler açısından özellikle sıcaklığın yüksek olduğu günlerde oruçluyken çalışmak bazen çok zor olabiliyor. Bu nedenle özellikle açık havada çalışan işçiler için normal çalışma düzeninden daha sık görev bölgesi değişikliği gibi uygulamaların işveren tarafından planlanması önemli.