Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda TUSAŞ tarafından yürütülen Özgün Helikopter Programı'nda ilk uçuş heyecanı yaşandı.
2/69
Bir süredir yer testlerine devam edilen T625 helikopteri geçen günlerde üretim hangarından çıkarılarak uçuş hattına taşındı. Bu sabah saat 06.00 sıralarında motoru çalıştırılan T625 helikopteri, iniş takımlarını ilk defa yerden kaldırdı.
3/69
Helikopterin, elde edilen bu başarıyla birlikte, yer ve uçuş testlerini müteakip, sertifikasyon ve kalifikasyon süreçlerinin de tamamlanmasıyla 2020'li yıllarda semadaki ve envanterlerdeki yerini alması hedefleniyor.
4/69
İŞTE ÖZELLİKLERİ:
5/69
ROLLER:
Taşıma
VIP
Kargo
Hava Ambulans
Arama Kurtarma
Kıyı Ötesi Taşıma
6/69
ÖZELLİKLER:
Yüksek Sıcaklık ve İrtifa Performansı
Çoklu Görev Kabiliyeti
Geniş Kabin Hacmi
Gelişmiş Aviyonik Sistemler ve Full Glass Kokpit
Katlanabilir İniş Takımı
7/69
MOTOR:
2 x Turbo Şaft Motor LHTEC-CTS800·4AT
Kalkış Gücü 2 x1024 kw / 2 x 1.373 shp
8/69
9/69
10/69
Yerlilik oranı 16 yılda yüzde 24’ten yüzde 60’lara çıkan milli savunma araçları Türkiye’nin gücüne güç kattı. Gemiden uçağa, helikopterden tanka, SİHA’dan tüfeğe birçok proje, vatandaşın yüzünü güldürüyor.
11/69
Savunma sanayiinde yerli ve milli hamleler meyvelerini verdi. Beyin ve üretim gücünü seferber eden Türkiye, AK Parti iktidarında geçen son 16 yılda envanterine büyük güç kattı.
12/69
Hükümetin desteği, özel sektörün girişimleri, üniversitelerin ve araştırma kuruluşlarının katılımı Türkiye’nin savunma alanında çıtasını yükseltti.
13/69
2002 yılında savunma sanayiinde yerli üretim oranı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyaçlarının sadece yüzde 24’ünü karşılarken bugün ulaşılan rakam yüzde 60’lar düzeyinde. 2023 hedefinde yerli üretim oranını en az yüzde 80’e çıkarmak var.
14/69
2002’de savunmada her 100 birimden 76’sını ithal eder noktada bulunan ve ‘kendi tüfeğini bile yapamaz’ düzeydeki Türkiye, şimdi yurtdışı operasyonlarını yüzde 90’ların üzerinde yerli üretim sistemlerle yapıyor.
15/69
SİHA’LAR KUVVET ÇARPANI
Yüzde 100’e yakın oranda yerli imkanlarla üretilmiş silahlı ve silahsız insansız hava araçları (SİHA-İHA) Türkiye için operasyonlarda büyük bir kuvvet çarpanı oldu.
16/69
Tamamen milli yazılım kullanan SİHA’lar yurt içi ve yurt dışında teröristlerin korkulu rüyası haline geldi.
17/69
Bunun yanında Türk Donanması, Milli Gemi (MİLGEM) projesiyle iki korveti bünyesine kattı, dünyada gemi tasarlayıp üreten 10 ülke arasına girdi.
18/69
‘ADA’ sınıfı iki korvetin daha inşası sürerken, sıra milli imkanlarla üretilecek ‘İ’ sınıfı 4 adet fırkateyne geldi. Gemi projelerindeki yerlilik oranı ortalama yüzde 65 olarak gerçekleşti.
19/69
Ayrıca bir adet tank çıkarma gemisi envantere katıldı, birinin de üretimi sürüyor.
20/69
Türkiye’yi ‘mini uçak gemisi sahibi’ yapacak havuzlu çıkarma gemisi ‘Anadolu’ ise 2021 yılında hizmete girecek.
21/69
HÜRKUŞ GÜN SAYIYOR
İlk yerli temel eğitim uçağı Hürkuş, silahlı versiyonuyla terörle mücadelede görev üstlenmek için gün sayıyor.
22/69
Cirit, UMTAS ya da MAM tipi akıllı roketleri atma kabiliyetine sahip Hürkuş, Pakistan’a ihracı için anlaşma yapılan milli taarruz helikopteri T-129 ATAK’la birlikte gökyüzünde dans edecek.
23/69
Tasarım ve üretimi Türk mühendisler tarafından yapılan Türkiye’nin ilk özgün helikopteri T-625’te de son aşamaya gelindi.
24/69
25/69
TFX, ALTAY, MPT-76...
Türkiye’yi son teknoloji savaş jeti üretebilen sayılı ülkeler arasına sokacak Milli Muharip Uçak (MMU) projesi sürüyor.
26/69
‘TFX’ olarak kodlanan 5. nesil savaş uçağının ilk protopinin 2023 yılında gökyüzünde olması, 2030’da ise seri üretime geçilmesi hedefleniyor.
27/69
Envantere girecek milli savaş jetleri F-16’ların yerini alacak.
28/69
Savunmada bir diğer kilometre taşı olan yeni nesil ana muharebe tankı Altay’da ise ihale aşaması tamamlandı.
29/69
Milli tankın seri üretimi 2020 itibariyle başlayacak. Tankın üretim bandından yerli motoruyla birlikte çıkacağı belirtiliyor.
30/69
Milli imkanlarla başarılan en önemli işlerden biri de piyade tüfeği oldu.
31/69
42 aşamadan oluşan NATO testini dünyada geçebilen tek tüfek olarak nam salan MPT-76, Afrin operasyonunu yürüten Mehmetçiğin ellerindeydi.
32/69
2018 Nisan itibariyle güvenlik güçlerine bu tüfekten 16 binin üzerinde teslim edildiği belirtiliyor.
33/69
Türkiye’nin denizcilikteki yüz akı MİLGEM kapsamında 4 korvete ek olarak 4 adet de fırkateyn üretilecek.
34/69
Silahlı HÜRKUŞ’un çok yakında envantere girmesiyle teröristlere yönelik hava operasyonlarında F-16’lara daha az iş düşecek.
35/69
ATAK helikopterlerinin yurtdışına ilk ihracı gerçekleşiyor. Tanesi 50 milyon dolardan 30 adet helikopterin satılması için Pakistan’la 1,5 milyar dolar tutarında anlaşma imzalandı.
36/69
Milli imkanlarla geliştirilen Teber Güdüm Kiti'nin son atış testleri başarıyla gerçekleştirildi. Sistemin Türk Silahlı Kuvvetlerine teslimatı bu ay başlıyor.
37/69
ROKETSAN tarafından geliştirilen ve güdümsüz Mk-81 ve Mk-82 serisi bombalara takılan Teber Güdüm Kiti, söz konusu bombaları akıllı mühimmatlar haline getiriyor.
38/69
Lazer arayıcı başlık, güdüm kiti (ataletsel ölçüm birimi, küresel konumlama sistemi, füze bilgisayarı) ve kuyruk kanat komplesinden oluşan Teber Güdüm Kiti takılmış Mk-82 bombalarıyla 21-22 Haziran'da Konya-Karapınar'da atışlı testler yapıldı.
39/69
Testlerde, uçak 30 derece yukarı doğru tırmanırken, hareketli hedefe atış ve canlı harp başlığı atışları başarıyla gerçekleştirildi. Testlerde hedefler etkin şekilde vuruldu.
40/69
F-16 uçaklarına entegrasyon ve sertifikasyon faaliyetleri de başarıyla tamamlanan Teber Güdüm Kiti teslimatlarına bu aydan itibaren başlanacak. Sonrasında Teber Güdüm Kiti bulunan mühimmatlar F-16 platformuna takılarak operasyonlarda kullanılabilecek.
41/69
Böylece daha önce yurt dışından tedarik edilen mühimmatlar yerine yerli ve milli imkanlarla üretilen mühimmatlar kullanılmaya başlanacak.
42/69
Sahada hızlı entegrasyon
Teber, sahada kullanıcı tarafından çok hızlı şekilde bombaya entegre edilebiliyor.
43/69
Bomba gövdesi üzerinde bulunan gömlekler, stabilite ve kaldırma kuvveti sağlamasının yanı sıra terminal güdüm fazında da yüksek manevra kabiliyeti veriyor.
44/69
Teber'in modüler tasarımı, ekonomik ve yenilikçi özellikler sunuyor. Bombaların burun kısmına istenildiği zaman takılabilen yarı aktif lazer arayıcı başlık, silah sistemine hareketli hedefler karşısında hassas vuruş kabiliyeti kazandırıyor.
Ayrıca, kuyruk bölümü, entegre edildiği bombaları tanıyabilme özelliğiyle lojistik açıdan kullanıcıya kolaylık sağlıyor.
47/69
48/69
49/69
Savunma sanayisindeki yerlileştirme çabası zırh teknolojilerinde de yoğun olarak sürüyor. Bu alanda Türkiye'de geliştirilen ürünlerin sayısı hızla artarken, yakın zaamanda zırh malzemelerin de ülkede üretilmesi amaçlanıyor.
50/69
Savunma sanayisinde askeri hava araçları için kompozit parçalar imal eden CES İleri Kompozit ve Savunma Teknolojileri AŞ, bugüne kadar büyük ölçüde dışarıdan alınan balistik ürünleri milli ve yerli olarak üretiyor.
51/69
Miğfer, yelek, kalkan, göğüs plakası gibi son teknoloji kişisel koruma ekipmanlarına imza atan şirket, araç koruma alanında ise parçacık kalkanı ve eklemeli zırhta özgün çözümlerle araç üreticilerine hizmet veriyor. Tank modernizasyonu projeleri de dahil, birçok zırhlı araç platformunda CES'in ürünleri kullanılıyor.
52/69
CES Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin son birkaç yılda yaptığı çalışmalar ve Ar-Ge faaliyetleriyle yurt dışından temin edilen birçok kompozit zırhı yerlileştirmeyi başardığını söyledi.
53/69
Modernize edilen zırhlı araçlarda "parçacık kalkanı" denilen kompozit zırh sistemi kullandıklarını anlatan Şentürk, araçların balistik koruma seviyesini artırmak için de eklemeli zırh çözümleri geliştirip, bunları yerli olarak ürün gamına kattıklarını ifade etti.
54/69
Zırhlıların koruma seviyesi artırılıyor
Şentürk, bu yıl itibarıyla kara kuvvetleri tarafından yaygın şekilde kullanılan bir zırhlı araç platformunda eklemeli zırh çözümlerini kullanmaya başladıklarını bildirdi.
55/69
Gebze’deki Teknopark’ta tasarımı ve yazılımı tamamen bir Türk firması tarafından geliştirilen ve Alkar adı verilen savunma amaçlı İnsansız Kara Aracı (İKA) tıpkı İnsansız Hava Araçları gibi görevler ifa edebilecek.
56/69
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Gürcan Karakaş’la görüştü.
57/69
Görüşmenin ayrıntıları hakkında detaylı bilgi verilmedi. Bakan Varank, sadece "Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su sayın Mehmet Gürcan Karakaş ile projenin yol haritasını değerlendirdik. Elektrikli otomobil, ileri teknoloji ekosisteminin de önemli bir öncüsü olacaktır." demekle yetindi.
58/69
Ancak Varank’ın devamında söyledikleri önemliydi. Çünkü bakanın söyledikleriyle geçen hafta ziyaret ettiği Gebze Organize Sanayi Teknopark’ta kendisine gösterilen, kuluçkadan çıkmakta olan teknolojiler arasında doğrudan bağlantı vardı.
59/69
Varank “Ülkemizin gelecekte çok önemli fırsatları yakalayabilmesi için otomobil projesinin mutlaka başarılı olması gerekiyor. Bu sadece bir otomobil projesi değil, yeni bir teknolojik ekosistem oluşturma hamlesidir. Dünyanın nereye yöneldiğinin farkındayız. Artık akıllı şehirler ile entegre otomotiv teknolojileri, yapay zeka tabanlı otonom sürüş algoritmaları, akıllı şarj alt yapıları ve benzeri alanlarda girişimci firmalarımız için fırsatlar bulunmaktadır. Bu fırsat penceresini çok iyi değerlendireceğiz. Dünya ile rekabette insan kaynağımız da, cesaretimiz de fazlasıyla var."
60/69
SON HALİNİ VARANK GÖRDÜ
Mustafa Varank geçen hafta Teknopark’ı ziyaret etti. Her ne kadar çok bilinmese de Gebze’deki bu teknoloji geliştirme merkezinde pek çok genç girişimci oldukça ciddi projeler üzerinde çalışıyor. İşte bu ilginç projelerden birine Habertürk ulaştı.
61/69
Alpera Savunma Sistemleri tarafından geliştirilen ‘Alkar’ isimli projeyi geçen hafta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da yakından inceledi.
Bu proje, Bakan Varank’ın “fırsatlar var” diyerek işaret ettiği “yapay zeka tabanlı otonom sürüş algoritmaları, akıllı şarj alt yapıları” alanında çalışmalar yapan birkaç genç mühendis tarafından yürütülüyor ve sona gelinmiş durumda.
62/69
AZILIMI SİVİL ARAÇLARDA DA KULLANILABİLİR
Meskûn mahallerde yürütülen operasyonlarda kullanılmak üzere geliştirilmiş olan otonom bir araç olan Alkar’ın yazılımı sivil amaçlarla modifiye edilerek sürücüsüz yerli araçların geliştirilmesinde de rahatlıkla kullanılabilir durumda.
63/69
Her türlü arazi koşulunda sürücüsüz olarak yol alabilen Alkar, görsel, işitsel ve durumsal veri aktarımı yapabildiği gibi özel yazılımı sayesinde birkaç personelin tehlikeye atılarak yapabileceği işleri de üstlenebiliyor.
Aracın modüler yapısı, görev yuvasına farklı tip kalibre silah ve sistemlerin montajına imkan veriyor. Bunlar ihtiyaca göre bir bomba imha robot kolu, (düşman) keskin nişancı tespit sistemi, 7.62 mm çapında entegre M134 silah, 40mm bomba atar veya yazılım tabanlı RFEYP köreltme/karıştırma sistemi olabiliyor.
64/69
“YERLİ ARAÇ PROJESİNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”
Alkar’da kullandıkları yazılımın askeri ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak hazırlandığını söyleyen Alpera Savunma Sistemleri ve Alpera Motors Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Özbarlı asıl çalışma alanlarını “Şehirlerinde ulaşımın parçası olacak farklı sivil kullanım amaçlı modellerin geliştirilerek mevcut sistemlere entegre edilmesi, yeni nesil araçların tasarımı, geliştirilmesi ve uygulanması konularında özgün ve yerli çözümler” olduğunu belirtiyor. Özbarlı sivil ulaşım alternatiflerini ana çalışma alanı olarak belirlediklerini bu amaçla elde edilen tüm bilgi birikiminin hafif ve otonom kara araçları grubundaki tüm savunma sistemlerine uygulanabilir olduğunu gibi Türkiye’nin yerli binek araç projesinde de kullanılabilir olduğunu ve o projenin bir parçası olmak istediklerini söylüyor.
65/69
Bilkent Üniversitesinde mevcut roketatar sistemlerindeki çeşitli kısıtlılıkları kaldıran yerli savunma için Dikey Atış Sistemi geliştirildi. Dikey Yerleşimli Lançer (Mızraklı Süvari) Sistemi yerli savunma sanayinin gücüne güç katacak.
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.
66/69
Savunma alanında Dikey Atış Sistemi gibi ürünlerin yurt içinde geliştirilmesi hem maliyet hem de ülkenin kendi taktik ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi açısından önem taşıyor.
Bilkent Üniversitesi bünyesinde bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak, Dikey Atış Sistemi’nin prototipinin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine çalışıldı. Bu konuda kapsamlı literatür çalışması gerçekleştirildi. Proje ekibi, mevcut ürünlerdeki sınırlılıkları ortadan kaldırmaya ve ROKETSAN’ın belirttiği gereksinimler doğrultusunda tasarımı şekillendirdi.
67/69
KOMUTLAR BİLGİSAYARDAN
Proje kapsamında doğru ve hızlı konumlandırma ve ateşlemeyle hedefin vurulmasını sağlayacak bir sistemin ortaya konulmasına çalışıldı. Öğrencilerden İlyas Kocaer’in verdiği bilgilere göre, ekip, en az 3 farklı mühimmatı, toplamda ise 6 mühimmatı atabilecek roketatar prototipi geliştirdi.
68/69
Sistem, yatay eksende 360 derece hareket edebiliyor ve çok sayıda tur atabiliyor. Tüm hareketler ateşlemeye gereksinim olmaksızın mekanik olarak gerçekleştiriliyor. Roketatarın 6 namlusu da bağımsız olarak dikey eksende 90 derece görev yapabiliyor. Komutlar sisteme, araç bilgisayarından bir arayüz üzerinden gönderiliyor.
69/69
BENZERLERİNDEN ÜSTÜN
Mevcut ürünlerde hareket kısıtlılığı, farklı tipte mühimmatları atamama ya da sistemin korunmasına yönelik kısıtlılıklar bulunuyor. Geliştirilen Dikey Atış Sistemi, yatay ve dikey eksendeki geniş hareket alanı, farklı tipte mühimmatlar atabilmesi ve korumaya yönelik mekanizmalarıyla benzer ürünlerden üstünlükler taşıyor.