Kazı alanında demirleyen tekneye gelen Ersoy, batık alanında yürütülen çalışmalar hakkında Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş'tan bilgi aldı.
Geçen yıl başlatılan çalışmalarda batıktan çıkarılan eserleri de inceleyen Ersoy, daha sonra kazı ekibiyle dalış yaptı.
Ersoy, dalış sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı batığı olduğu düşünülen bir batıkta dalış gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu yıl kazı dalışlarının yeni başladığını belirten Ersoy, hem sahip olduğu envanter hem de bugüne kadar yapılmış çalışmalar açısından Türkiye'nin su altı arkeoloji kazılarında dünyada birinci sırada bulunduğunu kaydetti.
"Kazıların artması ve sürelerinin uzaması gerekiyor"
Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesinin dünyadaki en önemli arkeoloji müzelerinden olduğuna dikkati çeken Ersoy, şöyle konuştu:
"Bakanlık olarak bu kazıların sayılarının artmasını, aynı zamanda sürelerinin uzatılmasını istiyoruz. Bu bağlamda bir çalışma da yaptık. Önümüzdeki yıl itibarıyla su altı kazılarının en az 3-4 kat sürelerini uzatıp, daha fazla noktada, daha fazla ekiple kazı yapılmasını sağlayacağız. Bu iki açıdan önemli. Birincisi, bunlar Türkiye'nin zenginlikleri. Su üstüne çıkarılıp tespit edilmesi gereken zenginlikler. Turizm ve kültür açısından da çok önemli değerler. İkincisi, rakiplerimizden bizi ayrıştıran en önemli değerlerimiz. Farkındalık yaratan, rakipsiz yapan değerlerimiz. Bu anlamda kazıların artması ve sürelerinin uzaması gerekiyor."
"Farkı ürünlerle turizmi geliştirmemiz gerekiyor"
Turizm çeşitliliğinin önemini vurgulayan Ersoy, Türkiye'de dalış turizminin de artmasını hedeflediklerini söyledi.
Ersoy, artık deniz, kum, güneşle değil farkı ürünlerle turizmi geliştirmek gerektiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Turistin kalış süresini uzatmamız gerekiyor. Nitelikli turistin çekilmesi açısından da bu çok önemli bir ayrıcalık. Golf bizim için neyse, bu da farklı bir tür. Çok önemli bir ürün. Türklere de sevdirmemiz gerekiyor. Maalesef Türkiye'de her yıl çok az bröve veriliyor. Bunu hızlı şekilde artırarak dünyadaki standartlara getirmemiz lazım. Bununla ilgili yönetmelikte bazı düzenlemeler yapılması gerekiyorsa, dalış federasyonuyla ilgili çalışmaları da beraber yapmamız gerekiyor. Bu konuda bizden daha iyi olan ülkelerde neler farklı yapılıyor, tartışıp, konuşup gerekli düzenlemeleri hızlı şekilde yapıp önümüzdeki sezondan itibaren hem verilen sertifika sayısını hem dalış amaçlı Türkiye'ye gelen tatilci sayısını ciddi oranda artırmak istiyoruz."
"Çok keyifli bir spor, daha yaygın olması lazım"
Bugün yapılan dalışın hem keyifli hem de bereketli bir kazı olduğunu belirten Ersoy, "Su altında bir testi ve bir bakır kabı kazı başkanımızla beraber çıkardık. Çok farklı bir dünya, çok farklı bir atmosfer. Türkiye bu konuda çok zengin. Sadece bu zenginliklerimizin kıymetini bilip hem korumamız hem de gün yüzüne çıkarıp tüm dünya insanlarıyla paylaşmamız gerekiyor. Bu açıdan da rakipsiziz. Budan sonra daha hızlı şekilde bu varlıklara erişimi sağlayacağız." dedi.
Bakan Ersoy, "Bu dalış için dalış eğitimi alıyordum. Aşağısı çok keyifli. Bundan sonra su altı kazı çalışmalarının birkaç tanesine daha katılmayı düşünüyorum. Sivil hayatımda da bundan sonra her yıl dalmayı düşünüyorum. Çok keyifli bir spor. Daha yaygın olması lazım. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili, en fazla sertifikayı veren ülkenin biz olması lazım. O seviyede değiliz ama inşallah eksiklikleri hep birlikte gidereceğiz." diye konuştu.