Sevgililer Günü hayatımıza modern dönemlerde giren bir gelenek. Kadın erkek ilişkilerinin bugünkü kadar kolay olmadığı eski cemiyetimizde halkın haberleşmek için bulduğu sevimli formüllerden biri de çiçeklerin diliyle mesaj vermekti...
2/49
MÜREKKEP KULLANMADAN MEKTUP YAZMAK
Osmanlı döneminde Türkiye'ye gelen Lady Montagü ve Thomas Allom gibi yabancıların da dikkatini çeken bu gizli çiçek dili o çağın literatürüne de yansıtılmıştı. Lady Montagu 16 Mart 1718 tarihli mektubunda, Türkler'de renk, çiçek gibi nesnelerin özel bir manası bulunduğunu belirttikten sonra şunları yazar: "İşte böylece mürekkep kullanmadan küfür, azar, sevgi, dostluk, hattâ havadisle dolu mektuplar gönderebiliyorlar."
3/49
PORTAKAL ÇİÇEĞİ ÜMİT, KADİFE ÇİÇEĞİ ÜMİTSİZLİK
Thomas Allom ve Edmondo de Amicis de bu gizli çiçek dilinin varlığını doğrulamışlardır. 18. yüzyıl İstanbul'unu gravürlerinde yaşatan Allom, portakal çiçeğinin ümit, kadife çiçeğinin ümitsizlik, horoz ibiğinin değişmezlik, lalenin ise sadakatsizlik anlamına geldiğini söyler.
4/49
ÇİÇEK DEMETLERİ MEKTUP YERİNE GEÇİYORDU
Allom'a göre "Selam" adı verilen çiçek demetleri de mektup yerine geçer, sayılarına ve çeşitlerine göre, sevgililerin birbirlerine karşı duygularını ifade edermiş. Amicis ise Türk kadınlarının çiçek, meyve, ot, tüy, taş gibi şeyleri dillendirmede büyük mahareket gösterdiklerini; bir demet çiçekle veya tesadüfen bir araya gelmiş gibi görünen şeylerle dolu bir kutu veya para kesesi göndermek suretiyle çok şey söyleyebildiklerini anlatmıştır.
İşte çiçeklerin diliyle o mektuplar:
5/49
Beyaz kırmızı gül: Kalbim sana ısındı
6/49
Beyaz gül goncası: Saf ve temiz kalpliyim
7/49
Sarı gül: Beraber öleceğiz...
8/49
Badem çiçeği: Beni ihmal ediyorsun, ben de ihanet edeceğim
9/49
Kırmızı yasemin: Ayrılık var
10/49
Beyaz yasemin: Bugünlerde sevimlisin
11/49
Kırmızı karanfil: Temiz ve hararetli bir aşka sahibim
12/49
Hanımeli: Aşkımız çözülmez
13/49
Fesleğen: Senden nefret ediyorum, sana kin besliyorum
14/49
Gece safası: Korkuyorum
15/49
Leylak: İlk heyecanı yaşıyorum
16/49
Lale: Bu aşkımın ilanıdır
17/49
Itır: ahmaklık etme
18/49
Sevgilinin saplarını telleyerek gönderdiği veya bazen de sallayarak gösterdiği çiçeklerin anlamları da şöyle: Şakayık: Beni terketme
19/49
Gece sefası: Seninle tenhada başbaşa vererek sevdamızdan bahsetmekle bahtiyar olacağım.
20/49
Gündüz safası: Sensiz geçen dakikalarımın her biri kalbimi zehirli bir ok gibi zedeliyor; keşke seni hiç sevmeseydim!
21/49
Katmerli gül: Nasibim ne vakit?
22/49
Mayıs gülü: Güzelsin, hoşsun!
23/49
Yabani gül: Vaadediyorum
24/49
Sarı gül: Kalbim sürekli bir azap ve keder içinde
25/49
Karanfil: Vicdanlıyım
26/49
Kırmızı karanfil: Seni çıldırasıya seviyorum
27/49
Menekşe: Muhabbetim pek saf ve samimi
28/49
Adi menekşe: Daima seni düşünüyorum. Kalbim senindir
29/49
Hercai menekşe: Kuzum, ben öyle üzüntülere gelemem! Canın isterse. Amasya'nın bardağı, sen olmazsan başkaları var.
30/49
Katmerli menekşe: Sevgimiz yeni başlıyor
31/49
Şebboy: Sana tahammülüm kalmadı
32/49
Yasemin: Aşkından ölüyorum, çıldırıyorum, insaf merhamet yok mu sende?
33/49
Beyaz leylak: Bu, ilk ve son aşkım.
34/49
Mavi leylak: İtimat et
35/49
Zanbak: A dostlar, nedir benim başıma gelenler? Felaket!