Kentin Arpaçay ilçesinin iki derin dar boğazının ortasında yer alan, 884-1045 yılları arasında Bagratlılar, 1045-1064 yılları arasında Bizanslıların yönettiği Ani, 16 Ağustos 1064'te Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından fethedilerek yurt topraklarına katıldı.
Bu nedenle "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise" ve "40 Kapılı Şehir" olarak da adlandırılan Ani, aralarında her biri farklı güzellik ve tarihi değerdeki cami, kilise, katedral gibi dini yapıların yanı sıra paha biçilmez yapılar ve kültürel hazinelerini bünyesinde barındırıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Kafkas Üniversitesi ortaklığıyla yapılan kazı çalışmaları, Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Arslan başkanlığında sürüyor.
Ani'deki kazı çalışmasına 12 farklı üniversiteden sanat tarihçisi, arkeolog, mimar ve restoratörlerin bulunduğu anlatan Arslan, "Kazı çalışmalarını, bilim insanlarının, öğrencilerin yer aldığı 35 kişilik geniş ekiple sürdürmekteyiz. Bu yıl ki çalışmalarımız 4 farklı noktada kazı, 2 ayrı alanda da çarşı konservasyonu (muhafaza etme) ve buluntu restorasyonu olmak üzere 6 ayrı alanda devam etmekte. Kazı çalışmaları özellikle Selçuklu hamamı, Selçuklu çarşısı ve Selçuklu konutlarının yer aldığı alanlarda yoğunlaştırıldı. Çalışmalarımız sadece kazı çalışması şeklinde değil, gün yüzüne çıkarttığımız eserleri de korumaya yöneliktir. Ayrıca Selçuklu konutları ve çarşısında konservasyon çalışması da yürütmekteyiz." diye konuştu.
Arslan, Ani'deki Selçuklu mezarlığı, çarşısı, konutları ve hamamda aynı anda kazı çalışmalarının yürütüldüğünü ifade ederek, "Kazı çalışmaları titizlikle devam ediyor. Kazı alanlarından elde edilen kültür hazineleri ve bulgular Ani'deki kazı evimizde bilim insanları öncülüğünde restore edilerek müze envanterine kazandırılıyor." dedi.