Çin'in Wuhan şehrinde resmi kayıtlara göre ilk kez Kasım 2019'da tespit edilen ancak dünyaya bir ay sonra duyurulan Kovid-19, şimdiye kadar yeryüzünde 250 milyonu aşkın insana bulaştı.
Bilim insanları Kovid-19'un ilk kez görüldüğü yer olarak açıklanan Wuhan'daki canlı hayvan pazarlarında 'yüksek risk' taşıyan 18 farklı virüs tespit etti, dünyayı yeni bir salgın korkusu sardı.
Strait Times'ın bildirdiğine göre, şimdi ise uzmanlar Çin'deki pazarlarda satılan ve tüketilen canlı hayvanların, yeni bir salgının tetikleyicisi olabileceği uyarısında bulunuyor.
MİSK KEDİSİNE DİKKAT!
İngiliz medyası 'Bilinmeyen Hastalık-Çin yeni bir salgını tetikleyebilir' başlığıyla yeni virüsleri duyururken, araştırmacılar özellikle misk kedisinde bulunan mikroplardan endişe duyuyor.
"Araştırma ayrıca insanların diğer hayvanlara sürekli olarak virüs taşıdığını gösterdi. İki yönlü bir virüs trafiği olduğu açık. En çok tedirgin olduğumuz konu ise, karşı türler arasındaki virüs transferi.
EŞİ BENZERİ OLMAYAN YASAKLAR
Çin son günlerde koronavirüs salgınına karşı aldığı olağanüstü tedbirlerle dünya gündeminde. Ekim ayının sonunda Şanghay Disneyland'e gelen binlerce ziyaretçi hız trenleri için sıraya girip, masal kalesinin üzerinde havai fişekleri izlerken, personel eğlence parkını sessizce kapattı ve koruyucu giysili insanlar kapılardan içeri akın etti.
Disneyland'deki yaklaşık 34 bin kişiye, parktaki şenliklerin bitmesinden çok sonra gece yarısına yakın test yapıldı. 220 özel otobüsle evlerine bırakılan insanların hepsinin negatif olduğu açıklandı ancak yine de iki gün evde izole edilmeleri ve iki hafta içinde koronavirüs için yeniden test edilmeleri gerekiyor.
Walt Disney Co.'nun en kazançlı parklarından birinin kapatılması, hafta sonu yakınlardaki Hangzhou'dan Şanghay'a seyahat eden bir kadında görülen pozitif vakanın ardından geldi. Yetkililer henüz kadının Disneyland'i ziyaret edip etmediğini doğrulamasa da, bu durum Çin'in agresif bir şekilde sert tedbirler almasını engellemedi. Pekin yönetimi tedbirleri yavaş yavaş gevşetmek yerine, ikiye katladı. Ani karantina kararları ve geçici iç seyahat kısıtlamaları giderek daha fazla uygulanırken, bazı yetkililer Kovid'i dışarıda tutma çabalarında daha da ileri gidiyor.
Pekin'de, artan kısıtlamalar başka gülünç sonuçlar da doğuruyor. Başkenti terk eden bazı sakinler, küçük bir salgın nedeniyle bazı bölümleri şu anda yüksek riskli olarak sınıflandırılan şehire, orada yakın zamanda bulundukları kaydedildiği için geri dönemediklerini bildirdi. Çin çevresindeki havaalanlarında ve tren istasyonlarında mahsur kalan birçok kişi de, yardım istemek ve kuralları eleştirmek için sosyal medyaya başvurdu.
BİR BEBEĞE 74 KEZ TEST YAPILDI
Belki de Çin'in Sıfır Kovid politikasına olan bağlılığının getirdiği tuhaf sonuçlar, en net olarak Myanmar ile uzak sınırdaki küçük güneydoğu şehri Ruili'de görüldü. Oradaki insanlar sadece son yedi ayda dört kez karantinaya alındı ve 268 bin sakinin ilçeden ayrılması yasaklandı.
Geçen Nisan ayında Wuhan'daki ilk salgını kontrol altına aldığından beri Çin, yalnızca virüsü bastırmakla kalmayıp ortadan kaldırmaya da çalıştı. Bunu yapmak için, salgın iyice yayılmadan önce vakaların peşine düşmekten sınır kısıtlamalarına, zorunlu karantinalardan yerel karantinalara ve toplu testlere kadar bir dizi önlem uyguladı.
Şehrin eski belediye başkan yardımcısı, geçen hafta Pekin'den daha fazla destek için bir ricada bulunarak virüsü tek başına kontrol edemeyeceğini ve sürekli kısıtlamaların küçük işletmeleri öldürdüğünü söyledi. Bu yaklaşım ayrıca, pandemi başladığından beri ülkeyi terk etmeyen ve geçen hafta sonu Roma'da düzenlenen G-20 toplantısına katılmamayı tercih eden Devlet Başkanı Xi Jinping'i de kapsıyor.
Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin eski epidemiyoloji baş bilimcisi Zeng Guang, Ağustos ayında yerel basına ülkenin bu aşırı tedbirleri almasının sebebinin, Çin aşılarının güçlü olmaması ve 'güncellenmiş' Kovid aşılarına duyulan ihtiyaçtan kaynaklandığını söyledi. Şimdiye kadar ülke, 1,4 milyar insanının yüzde 75'inden fazlasına kendi ürettikleri aşıyı yaptı.
"OLDUKÇA KUVVETLİ BİR HİPOTEZ"
NTV'de yer alan habere göre; Ocak ayında Çin'in Wuhan kentindeki araştırmacı ekibe liderlik eden Embarek, "Sahada numune alarak enfekte olan bir araştırmacının sıfırıncı hasta olabileceği hipotezi oldukça kuvvetli.Corona virüsün doğrudan bir yarasadan insana sıçradığı yer burası olabilir. Bu durum, rastgele bir köylünün ilk hasta olması fikrinden daha mantıklı" dedi
DSÖ MART AYINDA REDDETMİŞTİ
Bununla brilikte geçtiğimiz Mart ayında DSÖ, Çinli bilim insanlarıile işbirliği içinde, corona virüsün muhtemelen yarasalarda ortaya çıktığını ve insanlara yayılmadan önce bir ara hayvana yayıldığını söyleyen raporlarını yayınladı. Ayrıca virüsün Çin'deki bir laboratuvardan sızdığına dair iddiaları da reddetti.
Diğer taraftan Embarek, Ocak ayında Çin'deyken Wuhan laboratuvarlarında yürütülen yarasa araştırması ile ilgili olduğuna dair doğrudan bir kanıt bulunamadığı açıkladı. Ancak, Embarek ayrıca DSÖ uzman ekibinin Çinlilerle laboratuvar teorisini tartışmasının zor olduğunu da sözlerine ekledi: "Görevi tamamlamadan 48 saat öncesine kadar, raporun laboratuvar kısmı hakkında konuşup konuşmayacağımız konusunda hala bir anlaşmamız yoktu."
Huanan Deniz Ürünleri Pazarı'nda salgından önce bildirilen vakalar olduğunu aktaran Bloom, "Corona virüsün kökeni ve erken yayılımı hala gizemini koruyor. Silme için makul bir bilimsel yok. Bu nedenle, dizilerin varlıklarını gizlemek için silinmiş olması olası görünüyor. Bunları gizlice silmek yerine örnekleri tam olarak sıralamak açıkça bilimsel olarak daha bilgilendirici olurdu" diye konuştu.
DSÖ, WUHAN'A GİTMİŞTİ
Daha önce virüsün kökenine ilişkin soruşturma başlatılması taleplerini reddeden Çin, uluslararası baskıların artmasıyla DSÖ heyetinin Vuhan'da incelemeler yapmasına izin vermişti. DSÖ, ilk vakaların ortaya çıktığı Çin'in Vuhan kentine uluslararası bilim insanlarından oluşan bir heyet göndermişti.
2002-2003 dönemindeki Akut Solunum Yolu Sendromu (SARS) salgınının ardından yarasa koronavirüslerinin genetik bilgilerinin olduğu bir arşiv yaratmak amacıyla kurulan enstitü, Kovid-19'un buradaki laboratuvarda yapay üretildiği ve yanlışlıkla dışarı çıktığı iddialarına konu olmuştu. Çinli yetkililer, söz konusu iddiaları reddetmiş, Kovid-19'un başka bir ülkede ortaya çıktığı ve ithal dondurulmuş deniz ürünleriyle ülkeye geldiğine dair kanıtlanmayan, karşı iddialar ortaya atmıştı.