Mikroplastik kirliliği ilk kez yaşayan insanların akciğerlerinin derinliklerinde keşfedildi. Parçacıklar, analiz edilen hemen hemen tüm numunelerde bulundu.
EN YAYGIN TESPİT EDİLEN MADDE PET İDİ
En yaygın partiküller, plastik ambalaj ve borularda kullanılan polipropilen ve şişelerde kullanılan PET idi. Daha önce yapılan iki çalışmada, otopsiler sırasında alınan akciğer dokusunda benzer şekilde yüksek oranlarda mikroplastikler bulunmuştu.
Mart ayında ilk kez insan kanında mikroplastikler tespit edildi, bu da parçacıkların vücutta dolaşabileceğini ve organlara yerleşebileceğini gösterdi.
Çalışmanın kıdemli yazarı İngiltere'deki Hull York Tıp Fakültesi'nden Laura Sadofsky, "En yüksek sayıda partikülü akciğerlerin alt bölgelerinde bulmayı beklemiyorduk. Akciğerlerin alt kısımlarında hava yollarının daha küçüktür. Bu yüzden, bu büyüklükteki parçacıkların bu kadar derine inmeden önce filtrelenmesini veya sıkışmasını beklerdik" dedi.
Science of the Total Environment dergisi tarafından yayımlanmak üzere kabul edilen araştırmada sağlıklı akciğer dokusu örneklerini kullanıldı. Bilim insanları, boyutu 0,003 mm'ye kadar olan parçacıkları analiz etti ve plastik türünü belirlemek için spektroskopi kullandı. Ayrıca arka plan kontaminasyon seviyesini hesaba katmak için kontrol numuneleri kullanıldı.
Araştırmacılar, bulgularından yola çıkarak şu sonuca vardı:
"Olumsuz sağlık sonuçları, nefes alıp verme sırasınd solunum sistemine yerleşem bu kirletici maddelerle ilgili olabilir."
MİKROPLASTİKLER HER YERDE
Öte yandan, 1998'de akciğer kanseri hastaları üzerinde yapılan bir ABD araştırması, 100'den fazla örnekte hem plastik hem de bitki lifleri (pamuk gibi) buldu. Kanserli dokuda örneklerin yüzde 97'si mikroplastik ve lifleri içeriyordu. Kanserli olmayan örneklerde ise bu oran yüzde 83'tü.