İnsani yardım faaliyetlerinde dünyanın önde gelen kuruluşlarından olan Türk Kızılay, yıllık ortalama 3 milyon kan bağışıyla da hayat kurtarmaya devam ediyor.
Ayrıca Kızılay ile Sağlık Bakanlığı işbirliğinde yürütülen TÜRKÖK projesinde kök hücre bağışçı adayı sayısı 1 milyonu geçerken, 2024 yılında 107 bin 214 kişi de kök hücre bağışçısı olmak için Kızılay'a başvurdu.
Türkiye'de yılda yaklaşık 3 milyon adet kullanılan ve şu anda yalnızca yurt dışından temin edilen kan torbalarını kendisi üretecek olan Türk Kızılay, ithalata bağımlılığı azaltarak maliyetleri düşürmeyi ve ulusal tedarik güvenliğini artırmayı hedefliyor.
Güvenlik konusunu arttıracak bir proje olacak
Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, AA muhabirine, güvenli kan temini projesinin Türk Kızılayın en önemli faaliyet alanlarından bir tanesi olduğunu söyledi.
Yılmaz, deprem döneminde 11 ildeki kan bağış merkezlerinin zarar görmesi nedeniyle kan toplama anlamında bir miktar kapasite kaybettiklerini ancak hızlıca toparladıklarını belirtti.
Kızılayın hedeflerine değinen Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kan, sadece toplanması, işlenmesi, iletilmesi değil, bizim için bir milli güvenlik alanı çünkü bir afet durumunda da herhangi yaşanan bir sıkıntı döneminde de kan konusu ve kan tedariki yaşamsal öneme sahip. Bu anlamda biz güvenlik konusunu arttıracak birtakım projelerin de aslında 2025 yılı için müjdesini verebiliriz. Bunların başlangıcı olarak ben size 'Kan torbası tesisimizi başlattık' müjdesini verebilirim. Çok hızlı bir şekilde 2025'in sonu 2026'nın ilk çeyreğinde artık kan torbalarımızın tamamını kendimiz üretiyor olacağız."
Kan torbası tedarikinde dışa bağımlılığın önüne geçilecek
Yılmaz, yurt dışına kan torbası gibi kritik bir alanda bağımlı olmanın sıkıntılı bir durum olduğunu kaydetti.
Yerel üretimlerin olduğunu ancak kapasite olarak ihtiyacı karşılayamadığına işaret eden Yılmaz, "Yerel üretim vardı ama kapasite olarak Türk Kızılayın 3 milyon dediğimiz operasyonunu karşılamaya yetecek bir miktar değildi. Dolayısıyla biz aslında yurt dışından kan torbası getirdiğimiz bir bağımlılığa sahiptik. 2026'nın başında bunu sonlandıracak şekilde tesisimizi yapmaya başladık. Çok hızlı bir şekilde ilerleyecek ve inşallah beraber açılışını yapmak da nasip olur." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, kan konusunda milli güvenlik, daha iyi hizmet ve sürdürülebilirlik anlamına gelecek çok kritik projelerin de planlamasını yaptıklarını sözlerine ekledi.