Hayatı mercek altına alınan Shipton Ana'nın özellikle Türkler hakkındaki kehanetleri herkesi şaşkına çevirdi. Milyonları korkutan kahin Shipton Ana, İngiltere'nin başına birgün Yahudi bir başbakanın bile geçeceğini bildi. İşte Shipton Ana'nın kehanetleri.
18 yaşındaki Agatha Southeil, çocuğunu doğururken yaşamını yitirdi. Agatha, öldüğü yerde gömüldü. Ve doğan kız çocuğu ise saklandı. Çünkü çocuk normal değildi, başı orantısızdı, gözleri şaşı ama bakışları yakıcıydı, yanakları içe çökük, ağzı dişlerini gösteren bir delik gibiydi. Kolları bacakları sanki vücuduna öylesine takılmış gibi uyumsuzdu.
Bu çocuk fazla saklanamadı. Köyün ileri gelen din heyeti bir vasi bulunmasını talep etti. Nitekim yaşlı iyilik sever bir kadın bakımını üstlendi. Adına Ursula denildi. Ursula, garip bir çocuktu günde 1-2 saat uyuyor sonra uyanıyor. Gözleri hep sabit bir noktaya bakıyordu. Geceleri evin perdeleri uçuşuyor, kapıları vuruyor, pencere kepenkleri gıcırdıyordu.
Evin dışında sürekli yaban kedilerinin sesleri geliyordu. Bir gün eve dönen kadın bebeğin beşiğini boş buldu.Mobilyalar kırılmış, şöminenin ateşleri saçılmıştı. Kadın korku içinde olanları komşularına anlattı. Komşular, çocuğun cinler tarafından kaçırıldığını iddia etti. Ama çocuk en sonunda bacanın içinde bulundu. Bu olaya kimse bir yorum getiremedi.
Ursula, zaman içinde bu tür olaylarla büyüdü. Yaşı gelince analığı Ursula'yı okula yollayarak okuma yazma öğrenmesini ister.Ursula hayal gücü ve zekasıyla kısa zamanda tüm hocalarının göz bebeği olmuştur. Fakat öğrenciler arasında bir ucubedir hala. Ursula da kendisine yapılanlar karşısında intikam yolunu seçer.
Ansızın öğrencilerin elbiseleri yanmaya başlar, öğrenciler geceleri kabuslarla korkarak uyanmaya ağlamaya başlarlar. Ursula'yla kavgalı olanların başlarına, nereden geldiği belli olmayan taşlar yağar. Nitekim konu aileler arasında tartışılmaya başlanır. Bu olaylar Ursula'nın okuldan uzaklaştırılmasına neden olur.
Yıllar geçiyordu, artık Ursula genç bir kadındı, kehanet yeteneği sayesinde adı duyulurken, yanısıra da saygı görmeye başlanmıştı. Uzaklardan gelenler ona danışıyorlardı, Ursula´ya "Knaresborough´nun Bir Bileni" adı takıldı. Özellikle gizli aşk olaylarında ve sevgililerin geleceği konusunda geleceği kesinlikle biliyordu.
Bu sıralarda "Mother Shipton-Shipton Ana" adını aldığı sanılıyor, artık tüm eyalette tanınıyordu. Geleceği bilme yeteneğinin gücü onun gittikçe büyücü olarak ünlenmesine yol açtı.
Yine o sıralarda, kehanet kronolojilerini yapmaya başladığı sanılıyor. Kralların, kraliçelerin ölümlerini ve İngiltere´nin geleceğini öngördü, savaşlardan ve tarihi olaylardan bahsetti, onun zamanında atlı arabalarla yolculuk yapılırdı, atsız giden arabaları, yelkensiz giden gemileri anlattı ve demirin suyun üstünde tahta gibi batmadan yüzeceğini söyledi.
17. Yüzyıl´ın en büyük felaketlerinden birisi olan Ekim 1666´daki Londra veba salgınını ve yangınını öngördü. Tarihçi Pepys´in 1666 yılı günlüğünde Shipton Ana´nın öngörüsü açıkça yazmaktadır.Kehanetlerini nasıl yaptığı bilinmiyor, Kardinal Wolsey´in ölümünden sonra, sessiz ve sakin bir yaşam sürdürdüğü sanılıyor, zaten kaynaklarda nedense Wolsey olayından sonra ayrıntılı bilgilere artık rastlanmıyor, sanki o andan sonra Shipton Ana´dan söz etmek yasaklanmış gibi...
Shipton Ana, 1561 yılında Knaresborough´da Dropping Well yakınlarında öldü. Öldüğünde tüm Britanya´da tanınan ve sayılan bir kahineydi. Ölümünün zamanını ve nasıl olacağını önceden söylemişti, bu nedenle yaşamı boyunca engizisyondan hiç korkmadı, meslektaşlarının peşpeşe öldürüldükleri Orta Çağ´da Shipton Ana, kendisine dokunamayacaklarını biliyordu. Öleceği günün sabahında yatağına yattı, uyudu ve bir daha uyanmadı. Kendi sözüyle üç yirmi ve bir onüç yıl yaşamıştı.
SHIPTON ANA KEHANETLERİ
Ağaç altındaki yerde altın bulunacak. Tüm İngilterenin çocukları toprağı sürerken, kitap onun elinde onun sık sık bulunacak. Medceziri öğrenecek. Yoksul olan o şimdi büyük bilgelik bilinecek.Büyük evler vadilere, uzaklara yayılmış üzeri kar ve doluyla örtülüyken, alevli yıl kısa zamanda gelirken, barış önceden olacak. Her yerde bolluk olacak. Erkekler kılınçlarla tarlaları sürecekler.Denizlerin kanlandığı zaman gelince, büyük selle karıştırılacak. Atsız arabalar gidecek(otomobil) Felaketlerden dünya çığlık çığlıkla dolacak, Londra da çulha çiçeği tepesi olacak, Merkezde bir din adamının bakışı.
İnsanlar suyun altında yürüyecek. Beyazda ve siyahta hatta yeşilde (Apollo uzay araçları) Bir büyük adam gelecek ve gidecek. Kehanetlerin açıklanması için, suda demir yüzecek, tahta kadar kolayca.(Gemiler) Altın derelerde ve taşlarda akacak (Altına hücüm) Henüz bilinmeyen topraklarda (ABD) Ve İngiltere bir yahudiyi kabul edecek (Başbakan Disraeli) Bu garip bir düşünce ama gerçek yahudi bir zamanlar küçümsenirken, Hristiyan olacak doğduğunda.
Camların evi gelecek ve geçecek. İngiltere'de ama yazık çok yazık bu işleri bir savaş izleyecek. Orada pagan ve Türk oturduğu zaman, Bu ülkeler şiddetli bir çekişmede kilitlenecek. Birbirlerinin yaşamlarını almaya çalışacaklar. Böylece kuzey güneye bölünecek, kartal aslanın ağzında. Vergi ve kan vede zalim bir savaşa girecek her mütevazi kapıdan.
Kahin denince akla ilk gelen isim o 'Nostradamus'. Günümüzden binlerce yıl önce yaşamış olan Nostradamus'un birçok kehanetinin gerçekleştiği biliniyor.
YENİDEN OKUNUYOR
2022'ye girdiğimiz bu günlerde ünlü kahin Nostradamus'un 'Yüzyıllar' adlı kitabındaki bölümler yeniden okunmaya başlandı. Nostradamus'un kitabında 2022 ve Türkiye için korkutan kehanetler var. İşte Nostradamus'un 2022 Türkiye kehanetlerinden bazıları...
Güney Asya'dan sonra Türkiye'de deprem olacak.
Endonezya'da yakın zamanda meydana gelen depremler sonrası uzmanlar 'kehanet doğru mu olacak' tartışması başladı. Ancak kehanetler İngiliz uzmanları ikiye bölmüş durumda. Zira uzmanlar depremlerle ilgili Nostradamus'un Yüzyıllar adlı kitabındaki bölümleri farklı şekillerde yorumluyorlar.
Nostradamus'a göre III. Dünya Savaşı 2076'da meydana geliyor. Şifre çözücü Peter McHoll, bütün bu engelleri kavramaya yönelik karmaşık bir ruh haline rağmen ünlü kahinin bu işi inanılamayacak bir başarıyla kazandığını söylüyor. Aynı zamanda McHoll'e göre bu başarı oldukça şaşırtıcı. Ve kehanetler, daha yakından ve derinlemesine incelendikçe, hayret verici, hatta ürkütücü olmakta...
1566 yılında ölen Nostradamus'un üzerinde, mezarın açıldığı tarih olan "1700¨ yazılı bir madalyon bulundu. Kendi mezarının açılacağını öngören kahin bu olaydan 91 yıl sonra yaşanacaklar hakkında da bir dörtlük yazdı. "Kim ki bulduğunda mezarı açacak ve kim ki açtığı bu mezarı hemen kapamayacak, lanet onu bulacak ve kimse nedenini bilmeyecek."
NE DEDİYSE ÇIKTI
Her kehaneti tutuyor, olmaz denen şey oluyor. Baba Vanga'yı mutlaka görmüş ya da hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur. En az Nostradamus kadar ünlü bir kahin olan ve daha yakın tarihlerde yaşamış Baba Vanga'nın bugüne kadar birçok kehaneti tuttu. Bazılarının ise akıbeti henüz belli değil.
1996 yılında hayatını kaybeden Baba Vanga, 51'inci yüzyılda Dünya'nın sonunun geleceğini tahmin etmişti. 11 Eylül saldırısı ve Rusya'nın Gürcistan'ı işgali gibi önemli olayları öngördüğü söylenen görme engelli Bulgar kahin Baba Vanga (Vanga Nine), ardında bıraktığı felaket senaryolarıyla aramızdan ayrıldı. Hatta Donald Trump ve Brexit kehanetleri en yakında zamanda karşılaştıklarımız.
KENDİ ÖLÜMÜNÜ BİLEN KAHİN
1894 yılında Almanya'da doğan Alois Irlmaier (ölümü 1959) profesyonel bir sondaj kuyu kazıcısıydı ve çubuk ile maden arayıcısı olarak çalışıyordu. Aynı zamanda gelecekten haber veren biri olan Irlmaier'in, 2. Dünya savaşı boyunca bombalanacak bölgeleri ve birkaç kayıp kişiyi bulma konusunda oldukça isabetli kehanetleri vardı.
3. dünya savaşı ile ilgili kehanetine gelince, savaşın Orta Doğu'da başlayacağını söylüyordu: 'Her şey barışı çağırıyor. Şalom (Shalom – İbranice barış ve esenlik demek)! Sonra her şey ortaya çıkar ve açık olur; Orta Doğu'da aniden yeni bir savaş alevlenir, büyük deniz güçleri Akdeniz'de düşmanlarla karşı karşıya kalır! Durum oldukça gergindir! Fakat asıl kıvılcım Balkanlar'da ateşlenir.
Büyük bir şeyin düştüğünü görüyorum. Hemen yanında kanlı bir hançer duruyor. Sonrasında da darbe etkisi çok açık olacaktır. İki kişi hiyerarşik sıralamada üçüncü sırada olan birini öldürecek. Bu iki kişi başkalarından para aldılar o yetkiliyi öldürmeleri için. Katillerden birisi ufak-tefek siyahi bir adam ve diğeri ise biraz daha uzun ve açık renkli saçı olan birisi! Bence bu olay Balkanlar'da gerçekleşecek fakat bunu tam olarak söyleyemiyorum. Bu olayın intikamı hemen gelecek bu uçsuz-bucaksız su üzerinden...'