Avrupa, Kuzey Afrika, Arap Yarımadası ve Asya'nın batısının içinde bulunduğu "Batı Palearktik" olarak adlandırılan bölgede her yıl belirlenen tarihlerde su kuşu sayımı eş zamanlı yürütülüyor.
Göçmen kuşların Türkiye'deki önemli dinlenme ve beslenme alanlarından olan Doğu Akdeniz'de biyolog ve uzmanlarca yapılan sayımda, 70 türden 311 bin 945 su kuşu tespit edildi.
En fazla su kuşu, 48 türden 251 bin 135 ile Adana'daki Akyatan Lagünü'nde sayıldı. Akyatan Lagünü'nü, 28 türden 14 bin 772 ile Adana'daki Yumurtalık Lagünü ve 38 türden 12 bin 48 ile Mersin'deki Göksu Deltası takip etti.
"70 türde 311 bin 945 birey sayıldı"
Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdür Yardımcısı Hilmi Çatal, AA muhabirine, su kuşlarının biyoçeşitliliğin izlenmesi ve takibi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Bu kapsamda her yıl Doğa Araştırmaları Derneğinde görevli uzmanların katılımıyla kış ortası su kuşu sayımını gerçekleştirdiklerini belirten Çatal, "Bu yıl da Bölge Müdürlüğümüz sorumluluk sınırlarındaki Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye olmak üzere 4 ildeki 15 ayrı sulak alanda, 70 türde 311 bin 945 birey sayıldı. Bunlardan en çok öne çıkan sakar meke, çamurcun ve flamingo." diye konuştu.
Çatal, söz konusu türleri doğada gözlemleme imkanı bulamayanların, geçen yıl hizmete açılan Çukurova Bioçeşitlilik Tanıtım Merkezi'ni ziyaret edebileceğini, burada sadece su kuşu türlerinin değil, Çukurova Deltası'nın her türlü biyoçeşitlilik unsurlarının birebir replikasını yakından görebileceğini ifade etti.
Bozok, 2025 yılı verilerinin önceki yıllara göre bazı alanlarda artış, bazı alanlarda ise azalma gösterdiğinin altını çizerek, "Son 10 yılı göz önünde bulundurduğumuzda ortalama rakamın üzerinde bir birey sayısı söz konusu. Tüm alanlar için dalgalanma söz konusu olmaktadır. İklim şartları bu dalgalanmayı en çok etkileyen unsurdur. 2025 yılı verileri, önceki yıllardaki bazı dalgalanmaların yanı sıra, tür bazında farklılıklar olduğunu da göstermektedir." diye konuştu.
Sulak alanların, göçmen kuşlar için kritik yaşam alanları olmaya devam ettiğini vurgulayan Bozok, şunları kaydetti:
"Ancak habitat tahribatı, su seviyelerindeki değişimler ve insan kaynaklı baskılar kuş popülasyonlarını doğrudan etkilemektedir. Kaçak avcılıkla mücadele ve sulak alanların korunması konusundaki çabaların artırılması, kuş popülasyonlarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Elde edilen veriler, hem ulusal hem de uluslararası ölçekte sulak alan yönetimi politikalarına rehberlik edebilir. Özellikle Doğu Akdeniz'deki alanlarda habitat kayıplarının önlenmesi için koruma önlemlerinin hızla uygulanması gerekmektedir."