Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın finansmanı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü koordinasyonunda Türk Tarih Kurumu Başkanlığı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi ve Harran Kaymakamlığı desteğiyle ören yeri kazılarını 8 yıldır yürüttüklerini söyledi.
Harran Sarayı'nda Doğu Roma İmparatorluğu'ndan Emevilere, Zengi Atabeyliğinden Eyyübilere varıncaya kadar tarihi kalıntılara rastladıklarını anlatan Önal, kazılarda sarayın ana kapısından hamamına, savunma kulelerinden özel odalara kadar birçok ayrıntıya ulaştıklarını söyledi.
Önal "Bu yıl bu sarayın ikinci katının salonundaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Bu salonun içinde tamamen yaklaşık 7 metre toprak dolgu vardı. 1272'de Moğullar Harran'ı yakıp yıkıyor, ondan sonra Memlüklüler döneminde ve daha sonra da Osmanlı döneminde mevsimsel veya 3-5 yılda bir buraya aileler gelip yerleşiyor. Tandırlar yapıyor, mesken amaçlı kullanıyor ve her yerleşmede de sonraki yerleşimcilerin yaptığı basit duvarları, devşirme taşlarla, çamur harçlarla yaptıkları duvarları da görüyoruz" dedi.
Açığa çıkarılan salonun 4 dikdörtgen odaya açıldığını gördüklerini ve bu odaların da toprakla dolu olduğunu ifade eden Önal, salonun zeminine ulaştıktan sonra bu odalardaki toprakları da temizlemek için çalışmalara başlayacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Önal, "Harran Kalesi şu açıdan da önemli, bütün Orta Çağ seyyahlarının yüzde 90'ı Sabilerin tapınakları bu kalenin içerisinde demekte, oysa şu ana kadar, aslan, köpek ve kuş kabartmaları haricinde sabilerin tapınağının izlerine ikinci ve üçüncü katta ulaşamadık. Şu anda kalenin hiçbir odasına ulaşılamayan zemin katı var, büyük ihtimalle zemin katında Sabilerin Tapınağı veya Sin Tapınağının izlerinin olabileceğini de düşünmekteyiz" diye konuştu.
Cihat Koç "Bu haliyle Kale Sarayda şu an biz merkezdeki iki katın işlevini tam olarak bilmiyoruz çünkü yaklaşık 7-8 metre toprakla dolu. Alt katın girişini hala bulamadık, inşallah bu alanda yapacağımız çalışma bize alt kata nereden girildiğini de gösterecek. Buradaki çalışmalar bölge tarihine ciddi anlamda ışık tutacağı gibi bölge turizmini de çok etkileyecek" diye konuştu.
Koç "Kalenin dışında yine hendekle çevrili bir Kale Saray'dan bahsediyoruz. Burada bulduğumuz kitabeler var, biz buraya tekrar tarihi işlevini kazandırıp, hendeği boşaltıp tekrar suyla doldurmayı ilk kurulduğu yıllardaki kaleye girilen köprüyü yeniden ayağı kaldırmayı ve şu an bulunduğumuz ikinci katı da bilimin merkezi dediğimiz Harran'ın bir bilim müzesi haline getirmeyi planlıyoruz" dedi.