Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, obrukların yer altında zamanla çözünen kireç taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluştuğunu söyledi.
Yer altı boşluklarının çok ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve ona göre kent planlaması yapılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kumsar, "Eş zamanlı oluşan obruklar depremin habercisi olmaz. Onlar lokal, yerel hareketlerdir. Biz bunları kütle hareketleri olarak da tanımlarız. Onlar bir çökme şeklinde doğrudan yer çekimi yetkisiyle aşağıya inerler. Buradaki yer altındaki mağaranın tavanının aşağıya inmesidir. Dolayısıyla onu taşıyacak aşağıdan bir suyun kaldırma kuvveti bile yoktur." diye konuştu.
Bölgede DSİ'nin açtığı kuyularda suyun kontrollü şekilde kullanıldığını ancak kaçak kuyuların da açıldığını belirten Kumsar, "Konya Ovası'nda vatandaşın açtığı kayda girmeyen sondajlar da var. Bunların planlı bir şekilde kapatılması lazım. Yer altı suyuyla yapılacak olan sulamalarda özellikle kireç taşı veyahut karbonatlı kayaçların olduğu ortamlarda dikkatli olmak gerekir." ifadelerini kullandı.
Obruğun mevcut jeolojik çökmenin sonucu meydana geldiğini tespit ettiklerini dile getiren Semiz, şöyle konuştu:
"Buradaki obruk oluşumunun en büyük sebebi bölgedeki su çekimlerinin çok fazla olması diyebiliriz. Bölgede kontrolsüz bir şekilde yer altı suyu kullanımı tespitlerimiz oldu. O bölgenin jeolojik yapısının bu tip oluşumları oluşturulabilecek potansiyele sahip bir bölge olduğunu ortaya koyduk. Buna göre de önlemlerin alınması şeklinde önerilerde bulunduk."