Makine mühendisi 33 yaşındaki Ahmet Şensu, küçük yaşlardan itibaren sahip olduğu araba tutkusuyla 2008'de özel üretim model araçları biriktirmeye başladı.
Eskişehir ve başka illerden, yurt dışından temin ettikleri 1/18 ila 1/43 ebatlarında özel üretilmiş binek otomobil, Formula 1, ralli araçları, otobüs, kamyon gibi taşıtlardan 2 bin parçayı aşan koleksiyona sahip olan çift, bunları evlerinde ayırdıkları odada yaptırdıkları özel vitrinli bölümlerde muhafaza ediyor.
Küçük yaşlarda pencereye çıkıp yoldan geçen araçları saydığını belirten Şensu, şöyle devam etti:
"İlk otomobilimize aşık olduğumu bilirim. Bu otomobil sevgisi hem gerçek araçlar hem de koleksiyonculuk konusunda beni epey geliştirdi. Bu sıradan bir sevgi değil. Üretilmiş tüm araçların model, kasa kodlarına, hangi yıllarda üretildiğine kadar bilmeye çalışırım. Çevremdeki birçok kişinin araçlar konusunda danıştığı kişiyimdir. Bu işin çıkış noktası otomobil tutkusu. Otomobil bilmeyen, tarihçesini, geçmişini bilmeyen bir insan zaten bunu yapamaz."
İlk yıllarda sosyal medyadaki forumlar sayesinde model arabalar dünyasında yeni pencereler açıldığını, koleksiyonculuğu öğrendiğini dile getiren Şensu, "Bu otomobillerin hepsine sahip olabilmek günümüzde zaten mümkün değil. İnternet sayesinde ulaşamayacağınız otomobillerin modellerini de edinebiliyorsunuz. Oldukça detaylı modeller. Onları incelemek, hayrete düşmek bana en keyif veren şeylerden biri. Tutku olduğu için diğer modelleri de almak için çabalıyorsunuz. Model odama girdiğim an çocukluğuma döndüğümü hissediyorum." diye konuştu.
"Kesinlikle oyuncak değiller"
Ezgi Şensu ise kendisinin de çocukluğundan bu yana yarış arabalarının modellerine ilgisinin bulunduğunu belirtti.
Evlendikten sonra en önemli ortak noktalarından birinin model arabalar olduğuna işaret eden Şensu, şunları kaydetti:
"Eşimle 2009 yılında üniversitede tanıştıktan sonra harçlıklarımızı biriktirerek koleksiyonumuzu büyütmeye başladık. Evlendikten sonra ise eşim kendi maaşından, ben kendi maaşımdan biriktirerek koleksiyonumuzu büyütüyoruz. Birbirimize bu şekilde destek oluyoruz. Tamamen Formula 1 modelleri topluyorum. Ben teknik kısmıyla pek ilgilenmiyorum, hoşuma giderse alıyorum. Genellikle 1950'li yıllara ait klasik parçaları daha çok seviyorum. Bazen eşim 'Bu sana göre, bunu da alalım' diyor, o şekilde alıyorum."
Model arabaların oyuncaklarla karıştırılmamasını isteyen Şensu, "Çevremde bu koleksiyonu ilk gören kişiler 'Bunlar oyuncak mı?' diyor. Bu büyük bir yanılgı. Kesinlikle oyuncak değiller. Oyuncaktan ayırt eden çok büyük özellikleri var. Yıllardır bu sorulara alıştığımız için açıklayıcı bir şekilde anlatmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.