Yavuz Sultan Selim'in 1517'deki Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen emanetler, asırlardır özenle korunup sergileniyor.
"On bir ayın sultanı" ramazanda ziyaretçi akınına uğrayan dairede sergilenen mukaddes emanetler, bakım ve temizlik çalışmalarının bitirilmesiyle ziyarete hazır hale getirildi.
Yıldız, ramazan dışında da bu dairelerin yerli ve özellikle yabancı ziyaretçiler tarafından ilgiyle gezildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Mukaddes Emanetler Dairemizin kalbini de tabii ki Peygamber Efendimizin hırkası oluşturuyor. Mukaddes Emanetler Dairesi, çok kıymetli ve hepimiz için önemli olan emanetleri de bünyesinde barındırıyor. Burada Peygamberimize ait olan bazı eşyalar var. Bununla birlikte özellikle geçmiş dönem peygamberlere ait birtakım emanetleri muhafaza ediyoruz. Yine Peygamberimizin ashabına ait olan birtakım eserler burada. Özellikle kamuoyu tarafından çok ilgi gösterilen Hz. Osman'a ithaf edilen Mushaf burada sergileniyor. Bu minvalde bu eserlerin ziyaretçilerle buluşması bizim için oldukça önemli."
Ramazanda Topkapı Sarayı'nın kadim geleneğinde yer alan mukaddes emanetlerin bakımının çok önemli boyut kazandığına işaret eden Yıldız, "Zira özellikle Osmanlı padişahlarının bu sarayda yaşadığı dönemde, padişahların Hırka-i Saadet Dairesinin temizliğiyle özellikle kendilerinin yakından ilgilendiğini biliyoruz ve bu sebeple oluşan geleneğin günümüze kadar Topkapı Sarayı'nda o günden bugüne görevli olan kuşaklar tarafından yerine getirildiğini de biliyoruz. Bugün de Milli Saraylar İdaresi, emanetçisi olduğu Topkapı Sarayı'nda Hırka-i Saadet ve Mukaddes Emanetler dairelerindeki temizlik, bakım ve ramazana ilişkin ritüelleri aynı usulle yerine getirmeye devam ediyor." dedi.
Yıldız, Hırka-i Saadet Dairesi'ndeki gümüş şebekeyi ramazanda padişahların temizlediğini, temizlik sırasında çıkan tozların dahi o dönem muhafaza edildiğini aktararak, padişah cenazelerinin dairenin kapısından kaldırıldığını anlattı.
Peygamberlere, halifelere ve sahabelere ait eşyaların yer aldığı Mukaddes Emanetler Dairesi'nde Hazreti Muhammed'in hırkası (Hırka-i Saadet), sakalı, ayak izleri, Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı mahfaza, mektupları ve kılıcı bulunuyor.
Müzede ayrıca Hazreti İbrahim'in tenceresi, Hazreti Musa'nın asası, Hazreti Davud'un kılıcı, Hazreti Yusuf'un cübbesi, halifelere ve sahabeye ait kılıçlar, Hazreti Fatma'ya ait gömlek, Kabe anahtarları, Hacerü'l Esved mahfazası gibi Asr-ı Saadet'i yansıtan mukaddes emanetler ziyaretçilerle buluşuyor.