Tarihi çarşıda satılan Uzak Doğu zeka oyunlarına ilgi

Malezya, Endonezya ve Hindistan'da yetişen tik ağaçlarından yapılan ve birbirinden zorlu 130 modelden oluşan oyunlar, müşterilerin fikir yürütme, problem çözme ve düşünme becerilerinin gelişimine katkı sağlıyor.

Zeka oyunları dükkanını işleten Fatih Gökgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003 yılında bir firmada müdür olarak emekli olduktan sonra antikacılık yaptığını söyledi.

Arkadaşları vasıtasıyla zeka oyunlarıyla tanıştığını ifade eden Gökgöz, yaptığı araştırmalar sonucunda oyunların merkezinin Uzak Doğu olduğunu öğrendiğini ifade etti. 

Bunun üzerine 10 yıldır zeka oyunları ticaretiyle ilgilendiğini ve sattığı oyuncakların el işçiliği olduğunu dile getiren Gökgöz, "Oyunlar Tik ağacından elde ediliyor. Bu ağaç da Uzak Doğu'da Endonezya, Malezya, Hindistan'da yetişiyor. Oyunlarla tanıştıktan sonra yapılışını yerinde görmek için bu ülkelere gittim. Farklılık yaratmak için oyunları Türkiye'de satmaya karar verdim. Bu konuda tekim. Dünyada da Prag ve Londra'da böyle bir dükkan var." dedi.

Zeka oyunlarında moda olmadığını belirten Gökgöz, şunları kaydetti:

"Şu anda 130 model oyun var. Moda, trend yok. Hepsi de insanların beyin sınırlarını zorlayan oyunlar. Bizler toplum olarak çocukların yaşına göre oyunlar veriyoruz. Bu oyunlar sayesinde çocuklarımızın beyin kapasitesini zorlayalım ki gelecek nesiller daha iyi olsun. Bakış açıları çok geniş olsun. Bugün Çin'e gidiyorsunuz. 2 yaşındaki çocuğun tek oyuncağı tanjam. Hayalinde her şeyi gerçekleştiriyor. Biz de böyle bir yol izlemeliyiz."

Tik ağacının en önemli özelliklerinden birinin, vücuttaki negatif enerjiyi azaltması olduğuna dikkati çeken Gökgöz, "Son dönemlerde oyunlara ilgi var. Her cumartesi oyun alan, eşiyle karşılıklı oynayanlar var. Aslında bilgisayardan, klavyeden yüklenilen negatif enerjiyi bu oyunlar sayesinde atıyoruz. Oyunların yapıldığı ağaç sayesinde, ayağımız toprağa basmış gibi arınıyor. Ayrıca sosyal medya bağımlılığı da azaltıyor." diye konuştu.

Müşteriler de seviyor

Müşterilerden 16 yaşındaki Elif Afyon da oyunlarla ağabeyinin hediyesiyle tanıştığını ifade etti.

Oyunların, sorun çözme yeteneği açısından çok geliştirici olduğunu anlatan Afyon, "Ağabeyim bana 6 parçalık oyundan almıştı. Çok beğendim. O yüzden daha büyüğünü almaya geldik. Oyunların hepsi farklı. Çözdükçe diğerini merak ediyorsun. Daha ileri gitmek istiyorsun, daha iyisini yapmak istiyorsun. Sonuna kadar gitmek istiyorum." dedi.

Yiğit Güneş de oyunların beyni zorlamasına rağmen eğlenceli olduğunu belirtti.

Oyunların kafa dağıtmak için iyi bir meşgale olduğunu dile getiren Güneş, işten arta kalan zamanlarında, oyunlarla oldukça vakit geçirdiklerini kaydetti.