İzmir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarında görevli uzmanlar, kazılar ve diğer çalışmalarda bulunan tarihi eserleri, cerrah hassasiyetindeki dokunuşları ile gelecek kuşaklara ulaştırıyor.
Belgeleme ve fotoğraflama işleminin ardından esere nasıl müdahale edilmesi gerektiğini kararlaştıran uzmanlar, restorasyon ve konservasyon ilkelerine bağlı kalarak çalışma yürütüyor.
"Caracalla heykeli 7 ay sürdü"
Bölge Müdürü Çağlar Çakır, görev sahaları içinde 31 müzenin bulunduğu söyledi.
Yaptıkları işin hassasiyetine dikkati çeken Çakır, "Mekanik açıdan minimum müdahale ile yapıyoruz uygulamalarımızı. Genelde ameliyathanelerde kullanılan cihazları kullanıyoruz. Koruma, onarım ve bakım çalışmalarını bu aletlerle yapıyoruz." dedi.
İzmir'den önce Antalya'da görev yaptığını belirten Çakır, "Burada Perge kazılarında Caracalla heykelinin restorasyon ve konservasyon çalışmalarında bulundum. Dünyada tek bütün halde bulunmuş Caracalla heykeli bu. Oldukça büyük ve heybetli bir heykeldi. Şu anda İstanbul Havalimanı'nda sergileniyor. Bu eserin restorasyon süresi yaklaşık 3 ay sürdü. Belgeleme çalışmalarıyla birlikte 7 ayı bulmuştu." diye konuştu.
"Mesleğimle gurur duyuyorum"
Bölge Müdür Yardımcısı Duygu Oyan ise İzmir'in neolitik çağdan cumhuriyet dönemine uzanan döneme ait çok sayıda esere sahip olduğunu belirtti.
Restorasyon ve konservasyonun tam bir ekip işi olduğuna vurgu yapan Oyan, ekipte mimar, kimyager gibi farklı meslek dallarından çalışanların bulunduğunu kaydetti.
Bursa'da Yeşil Türbe'nin giriş kapısının üstünde Mukarnas çiniler vardı. Onların belli bir tamamlamasını Horasan harcı kullanarak ben yaptım. Hatta çocuğumu da götürmüştüm. Orada yaptığım işle her zaman gururlanmışımdır. Mesleğimiz çok güzel. Gelecek kuşaklara gösterebileceğimiz gözle görülür işler bırakıyoruz."