Star.com.tr Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Türkiye ile Libya’nın yaptığı mutabakat süreci, ABD-İran gerginliği ve Star Gazetesi’nin dijitalleşme süreci hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Akşam Baskısı’ndan Ezgi Aşık’a konuşan Nuh Albayrak, ABD ve İran arasındaki gerginliğin bölgeye yansıyacağını belirtti. Albayrak, “Orta Doğu coğrafyasının bataklık haline getirildi. ABD, İran’ın Irak’taki hâkimiyetinden rahatsız. Saldırının Irak’ta gerçekleştirilmiş olmasının arkasında bir şeylerin olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası güçlerin Doğu Akdeniz’de yer kapma yarışında olduklarını belirten Nuh Albayrak, “Türkiye’nin Akdeniz’e kıyısı var, bu yüzden Doğu Akdeniz’de yaşananlar bizi yakından ilgilendiriyor. Akdeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin ‘Libya’da ne işi var’ diye sormak lazım. Türkiye bölgede yaşananları soğukkanlılıkla izledi, uluslararası hukuka uygun biçimde kendi menfaatleri ve karşıdaki ülkenin menfaatleriyle örtüşen bir anlaşma yaptı.” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Libya arasında varılan anlaşmanın Kaddafi döneminde başladığına dikkat çeken Albayrak, “Anlaşma, tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde Libya’nın şu anda BM’nin de tanıdığı meşru temsilcileriyle yapıldı.” dedi.
ABD ve İran arasındaki gerginliğin bölgeye yansıyacağını ifade eden Albayrak, “Orta Doğu coğrafyası bataklık haline getirildi. Birinci Dünya Savaşı’ndan beri cetvelle çizilen sınırlar var, bu sınırlar mayın döşemeydi. Gerginlik, ABD’nin İran’ın üst düzey komutanını vurmasından öte… Son saldırı Orta Doğu’yu birbirine katabilecek bir oyun.” dedi.
ABD’nin gözünün içine bakan Arap devletleri olduğunu söyleyen Albayrak, “Suudi Arabistan ve diğerleri İslam ülkesi olarak geçiniyorlar. Müslümanların gözünün içine baka baka İsrail ile müttefik durumdalar. ABD ve küresel güçler öyle davranmalarını istiyorlar. İsrail, Arap dünyasının göbeğine saplanmış bir hançerdir.” şeklinde konuştu.
Star Gazetesi’nin dijitalleşme süreci hakkında konuşan Nuh Albayrak, şu ifadeleri kullandı:
“Toplumun zaman içerisinde alışkanlıkları, beklentileri ve ihtiyaçları değişti. Bu konuya uzun zamandan beri kafa yordum. Ülkemizde internetin etkin kullanımı 20 yıl oldu. Dijitalleşme süreci, toplumda değişen alışkanlığın ortaya çıkardığı ihtiyaç.
‘Dijitale geçiyoruz’ dediğimiz zaman, okuyucu ve takipçinin aklında ‘siz dijitalde zaten vardınız’ düşüncesi geliyor. O zamana kadar bütün ekip olarak gazeteye odaklanmıştık, gazetemizdeki içerikler arkadaşlarımız tarafından dijitale aktarılıyordu. Şimdi artık her şeyimizle dijitale odaklanıyoruz.”
İnşaat mühendisisiniz, gazeteciliğe nasıl başladınız?
Ortaöğretim dönemimde yerel gazetelerde yazılar yazmaya başlamıştım. Sektörde bir yıl çalıştım ve baktım ki mutlu değilim. Meslek olarak tabiri caizse ilk aşkıma geri döndüm. Asla pişman değilim, gerçekten tekrar bir meslek seçme sürecinde olsam asla tereddüt etmeden yine gazeteciliği seçerdim.
Sosyal medyada çok aktifsiniz, günde kaç saatinizi sosyal medyaya ayırıyorsunuz?
İşimiz gücümüz artık sosyal medya olacak. Toplumun nabzını tutmak, orada dolayısıyla bunu takip etmeden aktif gazetecilik yapılabileceğini düşünmüyorum. Bu yüzden sosyal medyada zaman harcıyorum.
Peki, edebiyatla aranız nasıl?
Edebiyat, insanın ruhu... Herkeste az veya çok olmalı.
Yazılarınıza baktığınızda keşke altına imza atmasaydım dediğiniz yazılarınız var mı?
Yanlış bir akıma hizmet ettiğim dönemim yok.
Hayatınızın bir mottosu var mı?
İnsanların konuşmaktan imtina edeceği kişi olmamaya çalışıyorum.