Röportaj: Yasemin İLAN
90'lı yıllarda Özbekistan'dan gelip Türk müzik dünyasında yer edinmeyi başaran Şahsenem, uzun süren sessizliğini bozdu. Tekrar üretmeye şarkılarıyla sevenleriyle buluşmaya başlayan Şahsenem Akşam Gazetesi Güneş Eki Haber Müdürü Yasemin İlan'a özel açıklamalar yaptı. 1996 yılında ilk albüm 'Seyyah'ta Gözyaşlarım Anlatır ve O Bu Gece Gelecek şarkılarıyla popüler olan ardından 2000 yılında ikinci albümü 'Efsane Aşk'ta yer alan Yüreğim Meskendir Aşka adlı şarkısıyla da şöhreti yakalayan Şahsenem (Shohsanam Qilicheva) 2007 yılında dünyaca ünlü ressam Armin Han ile üçüncü evliliğini gerçekleştirdi. Kısa süre sonra da müzik piyasasından elini eteğini çekti. Bunun nedenini sorduğumuz Şahsenem "Eşim Armin ile evlendiğimde yanında bir de bonusu 7 yaşında oğlu Anıl vardı. Onun bütün sorumluluğunu üstlendim bana ihtiyacı olduğu için çalışmayı bıraktım, oğlumu büyüttüm o şimdi üniversite öğrencisi ve arkadaşları 'annen neden şarkı söylemiyor' diyormuş. Oğlum istediği için tekrar müzik yapmaya başladım" dedi.
PAPAĞANLARIMI 'NAZAR DEĞMESİN DİYE' GÖSTERMEM
Eşi Armin Han, oğlu Anıl ve 'ablam' diye hitap ettiği arkadaşı ile 70 metre kare bir evde huzur içinde yaşadıklarını anlatan Şahsenem 'Bize 70 tane kuşumuz eşlik ediyor. Hiç biri kafeste değil. Evde istedikleri gibi hareket edip uçabiliyorlar onlar benim canlarım. Cıvıltıları beni mutlu ediyor. Konuşamasalar da bana isteklerini anlatabiliyorlar, aramızda telepatik bir iletişim var. Mamalarını verirken şarkı söylüyorum "Anne geldi mama veriyor diyorlar, diğer odadakiler sesleniyor 'bize de ver' Sultan papağanları ayrı odada duruyor. Salonda muhabbet kuşlarım var. Su kaplarını oynatsam bana kızıyorlar kabımızın yerini değiştirme diye. Hastalandıklarında ben müdahale ediyorum, keşke veteriner olsaymışım diye düşündüğüm de oluyor" dedi. Kuşları için şarkılar ninniler bestelediğini söyleyen Şahsenem, "elimden gelse sayısını artıracağım fakat manevi ablam bu durumdan çok memnun değil. 70 tane kuşum ile sınırlandırdık yaşantımızı. Tabi ki sokakta beslediğim kumrular, kargalar, martılar da var. Kedi ve köpeklerim de var sokakta sorumluluğunu üstlendiğim. Allah'ın yarattığı her canlıyı sevmemiz gerektiğini biliyorum, özellikle bu dilsiz canlılara karşı daha duyarlı olmalıyız. Onlar benim hayatıma renk katıyor" diye konuştu. Kuşlarından bahsettiğinde nazar değdiğinde mutlaka birinin öldüğünü söyleyen Şahsenem "Benim aldığım nazardan da onlar etkileniyor bu nedenle asla görüntülerini vermiyorum, fotoğraf video vermem, onları kimseye göstermem" dedi.
GÜZELİM DİYE KOCAMI ÖLDÜRECEKLERDİ
"Şahsenem bitti, öldü' diyenler çok oldu" neden çok mu düşman biriktirdiniz?" şeklindeki soru üzerine Şahsenem "Öldü demelerinin nedeni 11 Eylül saldırılarında Amerika'da o noktadaydım, şans eseri kurtuldum. Büyük korku yaşadım. Menajerim bana ulaşamamış, Türkiye'de öldüğüme dair haberler çıkmış. Bitti diyenler de kıskananlar. Unkapanı aslında kurtkapanı biliyorsunuz. Zamanında güzelliğime hayran olup benimle aşk yaşamak isteyen bunu başaramayanlar elbette yıllar içinde benimle çok uğraştı. Hatta evlendikten sonra kocama suikast düzenleyenler bile oldu. Kim olduklarını biliyorum ama açıklamam. Onları Allah'a havale ettim. Eşim bir çok kez ölümle burun buruna geldi, bizim yuvamızı dağıtmak isteyenler çok oldu. Artık bir şey yapamazlar. Fakat şunu çok net söyleyebilirim 'güzelliğimin ve şöhretimin bedelini ödedim' çok çektim, çok büyük badireler atlattım. Allah'ın segili kuluyum o beni korudu, bugünlere geldim. Şimdiden sonra müzik dünyasında tekrar ben de varım, herkes Şahsenem'in gücünü sesini bir kez daha görecek" dedi.
YOK OLMADIM, GÜÇLENDİM
Gözyaşlarım Anlatır ve O Bu Gece Gelecek şarkılarını tekrar cover yapacaklarını dile getiren Şahsenem "Özbekistan'da ve Türkiye'de TV programı yapacağım, Barış Manço gibi kültür elçisiyim bunu ekrana da taşıyacağım. Öte yandan kitap hazırlığındayım ve sahnelerim başlıyor. Şahsenem yok oldu diyorlar yok olmadım ara verdim ama güçlenerek geri döndüm" şeklinde konuştu.
YEMEK YAPMAYI BİLMEZKEN YEMEK KİTABI YAZDIM
2006 yılında Özbekistan yemek kültürünü anlatan ve tarifler içeren "Şahsenem'den Orta Asya Kültürü ve Yemekleri" adlı bir kitap yazdığını hatırlatan şarkıcı kitabın ikincisini hazırladığını söyledi. "Özbekistan'dan geldiğinizde çok gençtiniz mutfakta marifetli miydiniz?" şeklindeki soru üzerine "Yok yemek yapmayı hiç bilmiyordum bu kitabı yazdığımda. Annemden duyduğum gördüğüm kadarını, araştırarak hazırladım. Ama kitaptan sonra evime gelen herkes hadi bir Özbek pilavı yap hadi bir çorba yap derken bir de baktım herkeste iyi yapıyorum" dedi.
ANNEM KAFAMA YOĞURT BAĞLIYORDU
"Saçlarınızı korumak için peruk taktığınız doğru mu?" şeklindeki soru üzerine Şahsenem "Evet Amerika'dan bir valiz dolusu peruk getirmişliğim var. Ben Türkiye'ye geldiğimde saçlarım topuklarıma kadardı, kesmeye de kıyamadığım için peruk taktığım oluyordu. Hem de bu sayede saçlarımı güneşten koruyordum, şapka da çok taktım. Annem Özbekistan'da kafama yoğurt bağlar saatlerce bekletir sonra kaynar sularla yıkardı. Özbek kızlarının saçlarının güçlü olmasının sırrı budur zaten" diye anlattı. Saçlarını şöhret olduktan sonra kestirdiğinde kuaför salonunda makasların kırıldığını, yangın çıktığını anlatan Şahsenem annemin ahı tuttu, o asla saçımı kestirmemi istemezdi" dedi.
DÖNEM DİZİERİNDE BENİM TAKILARIM VAR
Adının bir marka olduğunu söyleyen Şahsenem, bir çok takı firması benim adımı kullanarak para kazandı. Onlara dava açmayı düşünüyorum. Kendi takılarımı, şapkalarımı ve kıyafetlerimi bir marka çatısında buluşturacağım. Zaten dönem dizilerinde benim kıyafetlerim ve takılarım kullanılıyor, bakın hepsi birer Şahsenem" dedi. Dizilerde teklif gelirse yer almak istediğini söyleyen şarkıcı "Yapımcılar benim yok olduğumu, Özbekistan'a döndüğümü zannediyor. Bakın gitmedim buradayım, teklif gelirse dizilerde oynarım" diye konuştu.
KAÇMASAM ABİM BENİ ÖLDÜRECEKTİ
1968 doğumlu olan ve 1992 yılında Türkiye'ye gelen Şahsenem ailesinden kaçtığını anlattı. Abisinin şizofren olduğunu söyleyen sanatçı "Eğer ki Türkiye'ye kaçmasaydım beni öldürürdü. Ben çok küçükken hapise girmişti, hapisten çıkacağı gün ben eşyalarımı toplayıp kaçtım. Çünkü benim şarkı söylememi istemiyordu, sadece o değil bütün ailem karşıydı benim sahne almama. Türkiye'ye kaçtım, bir daha asla ailemle görüşmedim. Annem babam benim için çok kıymetliydi ama diğer kardeşlerimle bir daha görüşmedim, görüşmek de istemem. Benim ailem de vatanım da artık Türkiye" dedi.
KAPI DELİĞİNDEN BENİ İZLİYORLARDI
Kıyafetleri, şapkaları, taçları ve kemerleriyle Orta Asya kültürünü yaşatan Şahsenem "İlk albüm sonrasında büyük şöhret yakaladım, sokakta yürümekte zorlanıyordum. O dönem Gaziosmanpaşa'daki evinden taşınmak zorunda kaldığını anlatan Şahsenem o günleri "Kasetlerim milyonlarca sattı. İlgi o kadar yoğundu ki, evimi öğrenenler kapıma kadar gelip kapı deliğinden beni görmeye çalışıyordu" sözleriyle anlattı.