Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli dönüm noktası Çanakkale Cephesi’nde, İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı’nı kolaylıkla ele geçirebileceğini ve ardından İstanbul’a ulaşabileceğini düşünüyordu. Tarihler 18 Mart 1915’i gösterdiğinde, içinde Queen Elizabeth ve Ocean gibi çağın en güçlü savaş gemilerinin de bulunduğu düşman donanması saldırıya geçti. Nusret Mayın Gemisi’yle boğaza dâhice döşenen mayınlar ve Türk topçusunun yoğun karşı ateşi sayesinde bu saldırılar püskürtülmeye başlandı. Ancak top atışları devam ederken tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı.
O dönemde Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görevli olan Seyit Ali, vincin parçalanması üzerine, önce karaya sokulan düşman gemilerine sonra top mermisine baktı. Bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Top atışlarına devam edilmeliydi. Çanakkale geçilmemeliydi. İşte o an Seyit Ali 215 kilo ağırlığındaki mermiyi sırtladı ve sendeleyerek top kundağına yerleştirdi. İlk iki atışta İngiliz zırhlısı Ocean, hafif hasarlar aldı. Ancak 3. atışta gövdesinde oluşan delikten sonra sürüklenerek önceden boğaza döşenen mayınlara çarptı. Bu son atışla savaşın seyri değişti. Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayan düşman donanması geri çekilmeye başladı ve Ocean, hem denizin hem de tarihin derinliklerine gömüldü.