The New York Post'un haberine göre arkadaşı, Bushnell'in ABD ordusuna dair "gizli bilgileri" öğrendiğini ve kendini aradığını ileri sürdü.
Bushnell'in tedirgin olduğunu söyleyen arkadaşı, "ABD ordusunun Filistin'deki soykırıma dahil olduğuna ve tünellerde askerler olduğuna" ilişkin gördüğü belgeleri kendisine anlattığını iddia etti.
Arkadaşı, "İntihar, Aaron'ın yapacağı bir şey değildi." diye de ekledi.
ABD basını ise dünyayı sarsan olaya gözünü kapattı. Bushnell'in neden kendini yaktığı başlıklara taşınmadı ama onun son sözleri hepimizin hafızalarına kazındı: Soykırıma ortak olmayacağım.
Üstünde ABD üniformasıyla nefesi kesilene kadar "Gazze'ye özgürlük" diye bağıran Bushnell, öldükten sonra da Filistin'i düşündü. Bir vasiyetname hazırladı, birikiminin Filistinli Çocuklara Yardım Fonuna bağışlanmasını istedi.
Ölümü protestoları beraberinde getirdi. ABD'li gaziler üniformalarını yaktı. Bushnell, kendini yakarak Arap Baharı'nın fitilini ateşleyen Buazizi'ye benzetildi. "Amerika'nin Buazizi'si" olarak görüldü.