HDP tutum belgesini açıkladı. Ancak içinde öyle ifadeler yer aldı ki belge sanki İYİ Parti ile CHP tarafından hazırlanmış dedirtti. Belge, onurlu bir ittifak hayalleri kuran HDP'nin kendi tabanını kandırmak, tabanlarından çekinen Kılıçdaroğlu ve Akşener'i rahatlatmak için bulduğu bir formül olmuş.
Tıpkı HDP heyetinin CHP ziyareti gibi. Kılıçdaroğlu kendileriyle kapalı kapılar ardında görüşmüş ama beraber görüntü vermeye utanmıştı. HDP'li iki eş başkanın duyurdukları tutum belgesi de Kılıçdaroğlu'nun o günkü ruh halini taşıyordu. Bu durumu kabullendiklerinin yazıya dökülmüş haliydi. Örneğin Meral Akşener'in HDP kendi adayını göstersin çıkışı tutum belgesiyle birebir örtüşüyor.
Elbette HDP'nin tutum belgesindeki herhangi bir ittifak içinde yer almayacağız ifadesi bir strateji. HDP'yi perde arkasındaki bileşeni olarak resmiyete dökmek için oraya konmuş. Millet İttifakı'nın görünenleriyle görünmeyeni arasındaki söylem tutarlılığı bunun kanıtı bu yöndeki iddiayı kuvvetlendiren başka örnekler de var. Örneğin Kılıçdaroğlu'nun var kabul ettiği Kürt sorunu iddiasının çözüm yeri olarak HDP ve Meclis'i işaret etmesi.
HDP ile millet ittifakının görünen bileşenleri arasındaki ülkü birliği tutum belgesinin birçok yerine sirayet etmiş. Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu'nun dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Ya da CHP'li Dursun Çiçek'in HDP'liler bakanlık itirafıyla uyumlu ifadeler de var.
Ve parlamenter sisteme dönüş. CHP, İYİ Parti ve HDP bu konuda da ortaklaşmış. Meral Akşener'in ben başbakan olacağım diyerek parlamenter sistem konusundaki karalılığını vurgulamasıyla HDP'nin tutum belgesindeki ifadeler bire bir örtüşüyor
HDP'nin tutum belgesini adeta iyi parti ile CHP hazırlanmış gibi. Her ne kadar biz ittifakta değiliz dense de HDP'yi ittifakın perde arkasındaki bileşeni olarak tutmak için bir akid niteliğinde. Bir yanıyla da Kürt sorunun çözümü için HDP'yi meşru ilan eden Kılıçdaroğlu'nun aslında ittifak kurmak için bile meşru görmediğinin kanıtı. Onurlu bir ittifak hayalleri kuran HDP'nin kendi tabanını kandırmak, tabanlarından çekinen Kılıçdaroğlu ve Akşener'i rahatlatmak için bulduğu bir formül sadece. Hatta 2023'e beraber gideceklerinin biraz da mahcup bir şekilde dillendirilişi.