AKŞAM TV'den Ezgi Aşık'a konuşan Tarihçi-Yazar Osman Azman Alemdar deniz savaşının önemine dikkat çekti. Azman, "Alemdar Deniz Savaşı; Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlarla yaptığımız, Zonguldak Ereğli'de yaptığımız bir deniz savaşı. Kazandığımız bir savaş, tıpkı daha önce İngilizleri yendiğimiz fakat bir süre sonra onu bir zafer olarak kutlamayı kaldırdığımız Kut'ül Amare Zaferi'ne oldukça benzeyen bir zafer, bir başarı öyküsü. Fakat ne yazık ki tam 100 sene oldu bu başarının üzerinden... Ne yazık ki hala tarih ders kitaplarında ya da herhangi bir tarih konuşmalarında, hiçbir yerde neredeyse hiç anlatılmayan ama dönemin kaynaklarında, bilgilerde, arşiv kaynaklarında, her yerde var olan, yaşandığı kesin olan bir gerçek. Tarihi bir olay...
Biz de bunun üzüntüsünü yaşıyorduk. Ben 30 yıllık tarihçiyim. 30 yıldır İnkılap Tarihi dersine giriyorum fakat her baktığımda Kurtuluş Savaşı'nın cephelerini araştırırken hala Karadeniz'de yaşanan bu olayı ders kitaplarında görmemek beni oldukça üzüyor. " şeklinde konuştu.
Röportaja başlamadan evvel okurlarınız için ufak bir duyuru yapmak istiyorum; yarın Ümraniye Kitap Fuarı'nda imza gününüz olacak. Heyecanlı mısınız hocam?
Evet tabii ki heyecanlıyım. Her imza günümde heyecan duyarım tıpkı okulda her derse girdiğimde yaşadığım heyecan gibi.
Okurlarla buluşmak yazarlar için eminim ayrı bir heyecandır. Hemen kitaplarınızla başlayalım. Çok fazla kitabınız var. Ama ben Alemdar kitabınızla başlamak istiyorum. Çünkü bu Savaşı hala İnkılap Tarihi'nde bir ders olarak okutulmuyor öğrencilere. Neydi bu Alemdar Savaşı ve bu kitabınız ne anlatıyor?
Alemdar Deniz Savaşı; Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlarla yaptığımız, Zonguldak Ereğli'de yaptığımız bir deniz savaşı. Kazandığımız bir savaş, tıpkı daha önce İngilizleri yendiğimiz fakat bir süre sonra onu bir zafer olarak kutlamayı kaldırdığımız Kut'ül Amare Zaferi'ne oldukça benzeyen bir zafer, bir başarı öyküsü. Fakat ne yazık ki tam 100 sene oldu bu başarının üzerinden... Ne yazık ki hala tarih ders kitaplarında ya da herhangi bir tarih konuşmalarında, hiçbir yerde neredeyse hiç anlatılmayan ama dönemin kaynaklarında, bilgilerde, arşiv kaynaklarında, her yerde var olan, yaşandığı kesin olan bir gerçek. Tarihi bir olay...
Kitabınızda Recep Kahya'ya çok atıfta bulunuyorsunuz. Aslında ilk deniz şehitlerimizden bir tanesi değil mi kendisi? Biraz kitaba dair de konuşmak istiyorum.
İlk ve tek deniz şehidimiz Recep Kahya. Tabii onların bu İstanbul'dan Alemdar Gemisi'ni gizli bir şekilde İngilizlere yakalanmadan Anadolu'ya, Kurtuluş Savaşı'na katkı sağlamak için gitme hikayeleri de inanılmaz. Bir hikaye olarak karşımıza çıkıyor... Recep Kahya aslen Karadenizli Rizeli bir gemicimiz. I. Dünya Savaşı'nda İngilizlere esir düşüp uzun yıllar Hindistan'da esir kalan fakat bir yolunu bulup bir süre sonra İstanbul'a dönen ve Rize'de yaşayan ailesine kavuşma hayalleri içerisinde olan bir denizcimiz.
Bu hayallerini de gerçekleştirmek için Alemdar Gemisi'ne biniyor fakat uzun yıllar sonra ailesine, çocuklarına kavuşmak için çıktığı bu yolda, Ereğli'de Fransızlar tarafından şehit ediliyor.
Peki kitabın yazım süreci nasıldı? Yani hangi kaynaklardan yararlandınız? Bunu da çok merak ediyoruz elbette.
Önce böyle tarihi romanların bir araştırma süresi olur. Yaklaşık bir seneye yakın bir araştırma ve okuma süreci yaşadım. Bu süreçte 30'a yakın bilgi-kaynak buldum, araştırdım. Pandemi sürecinde oldu bütün bunlar. Bu süreçte okumalarımı tamamladım. Ve bir seneye yakın da yazım aşamasını bitirdim ve kitabı yayınlama imkanımız oldu. Yani kaynak var. Dönemle ilgili yaklaşık 11-12 sene önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın da çıkardığı Gazi Alemdar Gemisi diye bir kitap var. Geminin Ereğli'de Gazi Alemdar Müzesi diye bir müzesi de var. Yine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapmış... Aslında biraz araştırılsa bir sürü kaynak çıkabilir.
Tarihçi-Yazar Osman Azman yarın Ümraniye Kitap Fuarı'nda kitapseverlerle buluşacak.