Doğa bize artık tüketme dedikçe biz insanoğlu tam tersini yapıyoruz ve doğaya asıl ihtiyacı olanın bizler olduğunu unutuyoruz.
Hiç bitmeyen indirimler, şıklık yarışı ve marka düşkünlüğü tüketici kesimin yani bizlerin istek ateşini körükledi. Örneğin, 'yukarı kaydır' linkleri çağımızın getirdiği hızlı tüketim davranışlarından sadece biri.
Zamanı biraz geriye sarıp baktığımızda Hızlı moda konseptinin tüketim alışkanlıklarımızı tamamen değiştirmesi 1990'ların başına kadar gidiyor. Bu yıllarda Birçok perakendeci rekor sürede giyim üretmeye başladı. Hatta hızlı ve ucuza mal etmeye de...
Asıl can alıcı nokta şu; iklim krizinin tüm tehlikesiyle kapıda beklediği dönemde hızlı modanın doğaya maliyeti tam bir çevre felaketi.
Bir kilo kıyafetin geri dönüştürülmesi tam 6 ton su tasarrufu demek... Bitmedi... Ayrıca yaklaşık 4 kilo daha az karbon emisyonu demek.
Özetle, Ne kadar az tüketirsek o kadar nefes alabileceğiz. Çünkü gidebileceğimiz başka bir dünya yok.