Yunan düşünürlerden Heraklitos, "Her şey değişir der... Parmenides ise; Hiçbir şey değişmez der." İnsan doğası değişmez. İnsanlığın, insanların hayatında pek çok enstrüman değişir tabii. Ama bazı şeyler de değişmez. Özellikle de hastalık karşısındaki çaresizliğimiz ve bununla birlikte şifa arama duygumuz hiç değişmez. En eski çağlardan bugüne dek hep böyle süregelmiştir.
Şifa aramaya baktığımızda insanlığın hikayesinin hiç bitmediğini görürüz. Modern tıp insanın hayatını, konforunu yükseltir.
Tıbbın hikayesi insanlığın hikayesiyle neredeyse at başı gidiyor. Kovid-19 sürecinde Türk hekimlerinin ve Türk Sağlık sisteminin çok başarılı bir performans çıkarması işte bu tarihte gizli. Selçuklu'dan Osmanlı'ya kadar uygulanan insan odaklı ve başarılı tıp geleneği bugün karşımıza çıkmıştır. Sadece gelenekte de değildir.
14 Mart Tıp Bayramı neden kutlanıyor sizce? 14 Mart 1827 tarihi dikkat çeken bir tarih. Sultan 2'inci Mahmud döneminde "Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire" adlı tıp okulunun açılış tarihi olan 14 Mart 1827, ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Biz bu topraklarda modern tıbbı zaten çok erken kabul ettik ve bunu geleneksel insan anlayışımızla birlikte birleştirmeyi başardık. Sonuç ortada; Bir İngiltere'ye bakın bir de Türkiye'ye...
Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr
Kurgu: Kerim Yıldırım / kerim.yildirim@turkmedya.com.tr