"ORTA ÇAĞIN İSRAİL'İ: KUDÜS HAÇLI KRALLIĞI"
"Tarihe baktığımızda 15 Temmuz 1099 tarihinde haçlı ordularının Avrupa'dan yola çıkıp Anadolu'yu çiğneyerek geçip Kudüs'ü aldıklarını görüyoruz. Kudüs düşmüştü. Kendilerinin söylediğine göre bunu büyük bir keyifle anlatmışlardı. Atlarının bileklerine kadar kan içinde yürüdüler oradaki Müslümanları ve Musevileri hiç acımadan katlettiler. 1099 yılından 1187 yılına yani Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü geri alana kadar uzun süre Kudüs'te orta çağın İsrail'i diyebileceğimiz bir devlet yaşadı: Kudüs haçlı krallığı..."
"HİLAL VE HAÇLI BAYRAKLAR YAN YANA DALGALANIYORDU"
"Kudüs ve çevresindeki bu krallık ve etrafındaki muazzam bir İslam dünyası... Neredeyse bir Müslüman okyanusunun ortasındaki bir haçlı adası... İnsan düşünmeden edemiyor. Nasıl oldu da bu kadar uzun süre burada tutunabildi? Çünkü burada yerli bir nüfus yoktu. Avrupa'dan gelenler vardı ama Müslüman milletler buradaydı. Tarih 1108 Suriye'deki Tilbeşar Ovası'nda iki ordu karşılaşmıştı. Bir tarafta Müslümanlar bir tarafta haçlı ordusunun olduğu bir savaştır bu diyebilirsiniz. Hem öyle... Hem değil... Bir tarafta Müslüman Musul emirinin askerleri varken hemen yanında onun müttefiki olarak Urfa haçlı kontunun askerleri vardı. Hilal ve haçlı bayraklar yan yana dalgalanıyordu. Karşısına baktığımız zaman orada da Antakya haçlı kontunun askerleriyle Halep Müslüman emirinin askerleri vardı. Manzara garipti. Yani bir yanda haç çıkaranlar diğer yanda 'Allah-u Ekber' nidaları... Ve bu iki ordu birbirleriyle savaşıyorlardı. Manzara gerçekten garipti."
"YANIMIZA ALDIKLARIMIZ FARKLI BU MESELE DAHA ÇOK SÜRECEK"
"Kudüs'te haçlı krallığı vardı. İslam dünyası haçlıları atamıyordu ama Müslüman emirler haçlılarla iş birliği yapıp Tilbeşar ve daha pek çok yerde birbirleriyle savaşıyorlardı. Aslında şimdi anladık mı neden 1099'dan 1187'ye kadar orta doğuda Müslüman milletler okyanusu içerisinde bir haçlı adası yaşadı ve neden 1948'den bu yana İsrail yaşıyor? Ne Birleşmiş Milletler, ne insan hakları ne de mazlumların sesini dinlemeden, terörüne, zorbalığına devam ediyor? Eğer Tilbeşar Savaşı gibi yanımıza aldıklarımız farklı olursa bu mesele daha çok sürecek o yüzden tarihe bakıp ibret alalım. Eğer bu bir ibret değilse ne zaman ibret olabilir ki?"