Bingöl´ün Solhan ilçesinin Murat köyünde yapımı süren Kalehan 2 Barajı nedeniyle sular altında kalacak alanda yürütülen kurtarma kazısında, yaklaşık 3 bin yıllık buğday taneleri bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde Solhan ilçesinin Murat köyündeki Norik Höyük´te geçen yıl başlatılan kurtarma kazıları Fırat, Van Yüzüncü Yıl ve Bingöl üniversitelerinden uzmanların katılımıyla sürüyor. Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç başkanlığında, 158 kişilik ekip tarafından yürütülen kazıda, Urartu ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda eserin yanı sıra bir çömlek içinde 3 bin yıl öncesine ait bir miktar buğday bulundu. Buğday taneleri, uzmanlarca topraktan ayrıştırıldıktan sonra incelenmek üzere laboratuvara gönderilecek.
"3 BİN YIL ÖNCE İNSANLARIN TARIM YAPTIĞININ KANITI"
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Abdulkadir Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Norik Höyük´teki kurtarma kazılarında Urartu döneminden kaldığını düşündükleri buğday tanelerinin geçmişe ışık tutabileceğini söyledi.
Tarihin ve bilimin faydalanması için buradaki yerel insanların nasıl yaşadıkları, hangi hayvanlarla beslendikleri, hangi tarım ürünlerini kullandıklarını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını anlatan Özdemir, şöyle konuştu:
"Elazığ Müze Müdürümüz Ziya Kılınç başkanlığında yürütülen Murat Norik 2 Höyük kurtarma kazıları sırasında Demir Çağı´na ait mimari yapının içerisinde tek kulplu çömlek içerisinde karbonize olmuş hububat taneleri bulundu. Bu, günümüzden yaklaşık 3 bin yıl önce insanların tarım yaptığının en güzel kanıtı. Yabani mi yoksa tarıma alınmış bir tohum mu olduğu yapılacak laboratuvar analiz çalışmalarından sonra netleşecek."
Kazılarda elde edilen bulguların Bingöl tarihini oldukça geriye çektiğini anlatan Özdemir, buğday tanelerinin cinsinin belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesine, yaşlandırılması için de Amerika Birleşik Devletleri´ndeki bir laboratuvara gönderileceğini kaydetti. İki yıldır yürütülen kurtarma kazılarında yaklaşık 3 bin 600 yıl öncesine ait yerleşim alanı ile Urartu ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda eser gün yüzüne çıkarılmıştı.