Sinop´ta, 1950´li yıllarda cezaevinde yatan 2 mahkum tarafından başlatılan maket kotra sanatı geleneği, günümüzde de sürdürülüyor. Birçok aşamadan geçen ve büyük emek harcanan kotra yapımının unutulmaya yüz tutmaması için kentte kurslar açıldı, eğitimler verildi. Sinop Limanı´na gelen yolcu vapurlarındaki ziyaretçilere hediyelik eşya olarak sunulan, zamanla da ünlenerek il ve ülke dışına hediyelik eşya olarak gönderilmeye başlanan kotralar, kentin simgesi haline geldi. Sinop´a özgü kotralar, ABD başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde ilgi görüyor, sipariş alıyor.
´KOTRACILIK BENİM İÇİN AŞK´
Kentte, Sinan Demir´in küçük yaşlarda yapımına başladığı gemi ve tekne maketleri, gerçeğini aratmayan işçiliğinin yanı sıra ince detaylarıyla da ilgi çekiyor. Babasından devraldığı sanatı sürdüren Demir, Sinop´ta küçük bir kulübede bu mesleği yaparken babam da onunla birlikte bu mesleği ilerletiyor. Babamdan da ben esinlendim, bu mesleği yapıyorum. 45 senedir de bu geleneği sürdürüyorum. Kotra yapımı, çok emek istiyor. Aldığımız ağaç kütüklerini önce belirlenen ebatlara göre kesiyoruz. İşlenme kıvamına geldikten sonra, ebatlarına göre şekillendiriyoruz. Sanat işte burada devreye giriyor. Kotracılık benim için bir aşk. İşimi severek yapıyorum dedi.