Türkiye, adı sonradan "post-modern darbe" olarak konulan müdahaleyle 24 yıl önce tanıştı. Peki, bugün bu zihniyet hala canlı mı? 28 Şubat bitti mi? Siyaset Bilimci-Sosyolog Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin; Demokrasiye vurulan darbe 28 Şubat'la ilgili şunları söyledi:
"28 Şubat dendiğinde bir askeri darbeden bahsediyoruz. Aynı zamanda, ciddi siyasal, toplumsal ayakları olan bir zihniyetten de bahsediyoruz. 28 Şubat darbesinin temel dinamiği olan 3 tane zihniyet kusuru var.
Bunlardan ilki bir Amerikancı- NATO'cu darbe olması. Erbakan Hoca, Amerika'ya karşı bağımsız Türkiye'yi savunan bir lider. Batı İttifakı ise Türkiye'de İslami vurgusu olan, bağımsız, siyasi liderin Başbakanlığa gelmesini ve onun partisinin lider olmasını engellemeye çalışacaktı. Ve öyle de oldu. 28 Şubat darbesi Amerikancılığın göbeğinden oluşturulmuş, organize edilmiş bir darbedir.
28 Şubat dediğimiz zaman hepimizin aklına başörtüsü yasağı geliyor. İmam Hatiplerin ortaokul kısımlarının kapatılması ve katsayı meselesi geliyor. Refah Partisi'nin iktidardan indirilmesi, Erbakan'ın siyasi yasaklı hale getirilmesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın hapse atılması akıllara geliyor. Bu uygulamaların arkasındaki asıl zihniyet ise İslam düşmanlığıdır. Mesela başörtüsü yasağı. Neden sadece bu yasaklı hale geliyor başka bir şey yasaklanmıyor? Kamusal alanda başörtüsü görünür bir figür olduğu için.
28 Şubat cinsiyetçi bir darbedir. Yasakçı ve ideal bir tipi kadın bedeni üzerinden tanımlamıştır. Kadın bedeni üzerinden yasak olanla olmayanı ayırt etmiştir. 28 Şubat'ın cinsiyetçi zihniyeti rezil ve iptidai bir kadın düşmanlığı yapmıştır. Bu kadın düşmanlığı ise ayrımcılık türüne varmıştır. Bu süreçte Türk kadınının yarısı seçilme hakkından, çalışma hakkından ve eğitim hakkından yoksun bırakılmıştır."
Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr
Kurgu: Kerim Yıldırım / kerim.yildirim@turkmedya.com.tr