Mukayese edilebilir ve edilemeyen dinamikler vardır. Mukayese edilemeyen şeyleri aynı torbanın içine koyamazsınız. İşte tam bu noktada 'siyasette mesuliyet' kavramı Tacettin Kutay'la Kafa Konforu'nda tartışılıyor.
Milletin, memleketin selameti için bir hareket ortaya koymuş ve 20 seneye yakındır devam eden bir AK Parti iktidarı var. Öbür tarafta ise bir başka siyasal zihin var. Elini hiçbir taşın altına koymamış, 15 günde bir insanları değişik bir hedonist iklim içine çeken ve protest bir eleştiri kültürü üzerinden değişik bir mutluluk yaşatan taraf. Bu ikisi birbiriyle mukayese edilemez.
Bir taraf mesuliyet sahibi ve bu mesuliyetin gereklerini eksik fazla yerine getirirken; diğer taraf hiçbir mesuliyet olmaksızın yalnızca protest bir eğlence sunmaktadır. Gençler bu protest eğlenceye bayılıyor.
Ancak hakikat şudur; Mesuliyet dediğimiz şey karşımıza zaman zaman acı reçete olarak çıkar. Pandemi döneminde yaşadığımız şey de budur. Ekonomik tedbirler de budur. Güvenlik tedbirleri ve OHAL süreçlerinde yaşadığımız sıkıntılar da budur. Sırtınızda bir evin selamati gibi bir telaşınız varsa her zaman iyi polisi oynamak gibi bir lüksünüz yoktur. Dolayısıyla karşınıza kötü adam olarak da çıkar mesuliyet sahibi.
Sırtında mesuliyet olanla mesuliyetin ne olduğunu bilmeyen arasında fark vardır.
Kılıçdaroğlu'nun SSK'sı gibi her şeyi berbat etmiş bir siyasal zihin birbiriyle mukayese edilemez.
Editör: Ayşe Tunalı ayse.tunali@turkmedya.com.tr
Kurgu: Kerim Yıldırım kerim.yildirim@turkmedya.com.tr