Avusturya şehirleri Innsbruck´a 33, Salzburg´a 215, Almanya´nın Münih şehrine ise 138 kilometre uzaklıkta olan Telfs, yeşil doğası, sakin ve düzenli yapısı, sanayi ve turizm geliriyle dikkati çekiyor. Yaklaşık 15 bin nüfuslu şehrin yüzde 20´sine yakınını Türk kökenli vatandaşlar oluşturuyor.
Telfs´e yaklaşık 40 yıl önce tekstilde çalışmak için gelen Türk işçiler, daha sonra bu küçük şehre akrabalarını da getirdi. Zamanla artan Türk nüfusu, 3 bine yaklaştı. İlk dönemde tekstilde çalışan Türkler, daha sonra hizmet sektörü, metal sanayi, turizm, restoran işletmeciliği, esnaflık gibi sektörlere de geçiş yaptı.
Telfs´te Türkçe, günlük yaşamda çok sık konuşuluyor. İşletme isimlerinde ve menülerde Türkçe kelimeler kullanılırken, her yaştan Türkler kendi aralarında ana dillerinde iletişim kuruyor.
Telfs´te hizmet veren marketlerde Türkiye´den gelen ürünler satılıyor. Şehir merkezinde yer alan marketleri işleten vatandaşlar, raflarda Türkiye´den gelen ürünlere yer veriyor. Restoranlardaki menülerde de döner, kebap, lahmacun, sucuklu ve ıspanaklı pide gibi lezzetler, hem Türk hem de Avusturyalı müşterilere servis ediliyor.
Şehirde yaşayanların büyük çoğunluğunu İç Anadolu Bölgesi´nden vatandaşlar oluşturuyor. Konya ve civar iller Ankara, Kırşehir, Aksaray, Niğde´den gelen vatandaşlar, Telfs´teki Türk nüfusunda büyük yer kaplıyor. Bunun yanı sıra Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri´nden de vatandaşlar Telfs´te hayatını sürdürüyor.
Telfs Belediye Başkanı Christian Harting, şehirdeki nüfusun kozmopolit yapısına vurgu yaptı. Harting, ´Telfs önceden tekstil sektörünün yoğunluklu olduğu bir şehirdi. Tirol eyaletindeki en büyük 3. ilçe. Sonrasında tekstil metal ve turizm sektörüne döndü. Bununla birlikte yabancı işçiler de Telfs´e geldi. Onlarla sağlam, ciddi ve güzel bir şekilde birlikte yaşamaya çalışıyoruz. Şu anda Telfs´te 2 bin 500 Türk kökenli vatandaş yaşıyor. Bizim için hepsi Telfsli. Burada 80´den fazla ülkeden insan yaşıyor. Çoğunluk Türklerden oluşuyor.´ diye konuştu.
Telfs Belediyesi Meclis Üyesi Türk siyasetçi Güven Tekcan ise Türk vatandaşların oylarıyla 2 dönemdir meclis üyeliğine seçildiğini söyledi. Şehrin yaşam açısından çok güzel olduğuna değinen Tekcan, ´Telfs´te yaşamak bir ayrıcalık. Buraya ilk gelenlerimiz 35-40 yılını doldurdu. Biz, üçüncü jenerasyonuz. İlk gelenler, tekstilde çalışmak için davet edilmiş. Şu an Telfs´te 16 bin kişi yaşıyor. Bunun 2 bin 500´ü Türk kökenlilerden oluşuyor. Türk vatandaşlarımız çok atılgan. Çeşitli branşlarda çalışıyorlar. Esnaflık yapıyorlar, restoran işletiyorlar, turizmle uğraşanlar, mobilya sektöründe çalışanlar, fabrikalarda çalışanlar var.´ ifadelerini kullandı.
Türklerin kendi arasındaki iletişimin iyi olduğunu aktaran Türk siyasetçi, ´Telfs´teki vatandaşlarımız köy hayatı yaşıyor. İç içeyiz. O yüzden Türkçe çok sık konuşuluyor. Çocuklarımız güzel Türkçe konuşuyor, iletişimimiz çok iyi. Kendi aramızdaki yaşantımız mükemmel. Düğünümüzde de cenazemizde de birlikteyiz. Bir siyasetçi olarak beni memnun eden bir şey de vatandaşlarımızın Avusturyalılarla da kaynaşmış olması.´ değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşık 4 yıl önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Telfs Eyüp Sultan Camisi´ne imam hatip olarak görevlendirilen Mustafa Alsan ise ailesinin Türkiye´de olduğunu belirterek, ´Ailem Türkiye´de yaşıyor ama Avusturya´da yalnız değilim. Cemaatim var. Onlar ilgi ve alakalarıyla yalnızlığımı unutturuyor.´ şeklinde görüş belirtti.
Avusturya´da değişen kanunlar gereği artık Türkiye´den din adamının ülkeye gelemeyeceğini aktaran Alsan, şunları kaydetti: ´Diyanet İşleri Başkanlığının destek verdiği bir cami. Diyanet, din görevlisi desteğinde bulunuyordu. 2015´te çıkarılan kanundan sonra artık Türkiye´den Avusturya´da bulunan 64 camiye din görevlisi gelemeyecek. Biz son görevlileriz. İnşallah bu sıkıntıyı aşarız. Ancak biz buradaki gençlerimizi yetiştirmeye çalışıyoruz. Türkiye´den bir süre din görevlisi gelemeyecek. Biz bırakıp gitsek bile gençlerimiz Cuma hutbelerini okuyabilecek seviyede, Cuma Namazlarını kıldırabilecek seviyede yetişiyorlar.´
Türklerin Telfs´te birlik ve beraberlik içinde yaşadığını aktaran Alsan, görev yaptığı Avusturya´nın ilk minareli camisiyle ilgili şöyle konuştu: ´Minaremiz 2004 yılında inşa edildi. Bunu yaparken vatandaşlarımız çok zorluklar yaşamış. Avrupa´da özgürlüklerin olduğu söylense de kanunların verdiği izin kadar özgürsünüz. Önce minarenin yaptırılmaması için sonra da yüksekliği konusunda sıkıntılar çıkarılmış. Birlik ve beraberlik içinde sıkıntılar aşılmış. Kandillerde, Ramazan günlerinde yeşil ışıklarını yakıyoruz ama maalesef dışarıda ezan okuyamıyoruz. Ezan okumamıza müsaade etmiyorlar.´
Şehirde farklı branşlarda hizmet veren esnaflardan market işleten Selami Bilici, Telfs´te küçük bir Türkiye oluşturduklarını söyledi. Bilici, şehre 1995´te geldiğini belirterek, ´Ticaretle uğraşıyorum. Doğası ve insanları güzel bir şehirde yaşıyoruz. Türk İşletmeler olarak ekonomik olarak devlet desteğini alamıyoruz ama kendi halimizde uğraşıyoruz. Müşterilerimizin yüzde 60´ı Türk, yüzde 40´ı ise Avusturyalı. Kesinlikle ilerleyen zamanlarda Avusturyalıların sadece Türk ürünleriyle besleneceğini düşünüyorum. Kendi damak tadımıza alıştırdık.´ ifadelerini kullandı.
Türk nüfusun önemli bir oran olduğunu anlatan Bilici, ´1995´te ilk geldiğimde Almanca öğrenmeme gerek kalmayacağını düşünmüştüm. 25 yıl aradan sonra nüfusumuz 2´ye katladı. Burada küçük bir Türkiye oluşturduk. Yavru vatan gibi.´ değerlendirmesinde bulundu.