Yanındaki alandan toprak alarak çukuru kapatmak isteyen ekipler, toprağın altından koç başlarının çıktığını görünce çalışmayı durdurdu. Durumu haber alan Erzurum Müze Müdürü Arkeolog Hüsnü Genç, araştırmacı yazar Ömer Faruk Kızılkaya ve beraberindeki uzman ekip ile kalıntıların bulunduğu alana geldi. Burada ön inceleme yapan ekip, aralarında 11 parçadan oluşan koç başlı mezar taşı ve yalak ile kafatası tespit etti. Ekipler, Anadolu´daki eski Türklerin izlerini gösteren tamgaları koruma altına alacak.
´Şu an itibariyle hepsi korunaklı´
Erzurum Müze Müdürü Arkeolog Hüsnü Genç, inceleme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, ihbar üzerine Tortum ilçesine bağlı Kireçli Mahallesi´nde yaptıkları incelemede 11 adet koç başlı mezar taşı ve bir yalak tespit ettiklerini söyledi. Mezar taşlarının en kısa sürede müze müdürlüğü depolarına kaldırılacağını anlatan Genç, şöyle devam etti:
´Bu koç başlı mezar taşlarının bir tanesinde Anadolu´nun en eski Türk izlerini barındıran ve gösteren tamgalar bulundu. Bunlar daha sonra incelenerek bilim dünyasıyla paylaşılacaktır. Burada, 10 koç başlı mezar taşı, bir adet ise yalak denilen su taşı bulundu. Şu an itibariyle hepsi korunaklı. İlk incelemelerimize göre bunların yaklaşık MÖ 600´lü yıllardaki İskit Türklerine ait olduğunu düşünüyoruz ancak detaylı incelemelerimiz sonucunda kesinleşecektir.´
Araştırmacı yazar Ömer Faruk Kızılkaya, Erzurum üzerine araştırmalar yaptığını, yardımcı olunması amacıyla kendisine bölgeyle ilgili bilgi verildiğini ve görüntüler gönderildiğini söyledi. Durumu Müze Müdürü Genç´e aktardığını ve dilekçe vererek işlemlerin başlatılmasını sağladığını bildiren Kızılkaya, şu değerlendirmeyi yaptı:
´Burası Eski Köy muhiti olarak geçiyor. Alt taraftaki düzlük bölgede muhtemelen yerleşim olduğundan bu isimle anılıyor. Daha önce o bölgede de koç başlı mezar taşları vardı fakat bir çoğunun kafası kırılmak suretiyle atıldığı söylendi, kurtarabildiklerimizi o dönemde kurtarmıştık. Taşların üzerinde Türk tamgaları olduğunu gördük. Zaten koç başlı mezar taşları Türk mezar geleneğinin bir yansımasıdır. Orta Asya´da ve bu bölgede de çok fazla bulunur. Bu, bölgede özellikle Erzurum, Narman, Uzundere, Yusufeli ve Erzurum Ovası üzerinde çok fazla karşılaştığımız bir durum. Bu da bu bölgenin Hristiyan Türkler tarafından daha öncesinden kullanıldığının göstergesidir. Bu tamgalar Orta Asya´da mezarların içerisinden ya da mezarların üzerinden çıkardı. Burada da toprağın alt tarafından küçük koç veya koyun motiflerinin çıkması Orta Asya Türk geleneğinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar uzmanları tarafından incelenecek ve tarihlendirme ona göre yapılacak. Etraftan kafatasları da çıktı. İmkan olursa onlarda da inceleme yaparak doğru tarihlendirme daha iyi yapılacaktır.´
´En çok dikkatimizi çeken şey tamgalar´
Bölgede ciddi anlamda kafası kırılmış koç başlı mezar taşlarının olduğundan bahseden Kızılkaya, ´Bunların sağlam olması bizim için çok değerli. En çok dikkatimizi çeken şey tamgalar çünkü üzerlerinde işaretler ve bazı motifler oluyordu ama Türk tamgalarının bulunması bizim için çok daha değerli. En azından hangi boya ve döneme ait olduğu yönünde daha çok ipucu veriyor. Bölgede maden yapısı olması lazım çünkü taşlara baktığımız zaman küfeki veya benzer granit taşlarını görüyoruz. Bu anlamda bölgenin iyi analiz edilmesi gerekiyor.´ diye konuştu. Kireçli Mahallesi Muhtarı Köksal Sarıaslan ise bölgede iş makinelerinin çalıştığını gördüklerini kaydederek ´O bölgede çukur vardı. Geçen sene bir hayvan düşüp telef oldu. Hayvan düşüp telef olmaması için çukuru kapatmaya çalışıyorduk. Kapatma esnasında yan taraftan toprak alırken koç başları çıktı. Biz de gereken yerlere haber verdik, geldi ilgilendiler.´ dedi.