Erzincan´a bağlı Günbağı köyünde Nevzat Gökdemir, inşaat halindeki evini kontrol ederken ilk gün 1, iki gün sonra da 3 yavru karganın tavandaki soba deliğinden düştüğünü fark etti. Annelerinin yavruları alması için uzaktan yavruları gözlemleyen Gökdemir, herhangi bir hareketliliğin olmamasından dolayı yavruları sahiplendi. Beslenmelerinde ilk gün zorluk yaşadığını söyleyen Gökdemir, sonraki günlerde kargaların kendilerine yavaş yavaş alıştığını ifade etti. Kargaların yemek saatlerini çıkardıkları seslerden yola çıkarak öğrendiğini dile getiren Gökdemir, artık kargaların kendisine alıştığını ve yanından ayrılmadıklarını söyledi. Gökdemir, “Aslında doğal yaşamlarının bozulduğunun farkındayım ancak anneleri gelmediği için ben beslemek zorunda kaldım. Şimdi elimden geldiğince doğal hayata alışmalarını sağlıyorum. Ben kargalardan uzaklaştığımda çok değişik bir sesle ötüyorlar” dedi.
4 çocuğu olan Gökdemir, bu tesadüfe karşı kargalara kendi çocuklarının isimlerini verdi. Evladı yerine koyduğu kargalara Ömür, Güney, Sibel, Selda ismini veren Gökdemir, sürekli bağıran büyük kargaya sesi gür çıkan büyük kızının, az yem yiyen kargaya ise zayıf olan oğlunun adını verdi.
Nevzat Gökdemir, yaklaşık 1 ay baktıktan sonra 4 kargayı yeniden doğaya saldı. Uçup giden kargalar birkaç gün sonra yeniden Günbağı köyüne gelmeye başladı. Gökdemir ile bağlarını koparmayan kargalar, bir süre sonra da Günbağı köyünün bağlı olduğu Çağlayan beldesini mesken tuttu. Beldedeki kıraathanede oturan vatandaşların yanına konup masalarındaki bardaktan çay yudumlayan kargalar ilk etapta insanları şaşırttı. Daha sonra kargaların evcilleştiğini fark edip civar halkından öğrenen vatandaşlar, dostluk bağı kurdu. Her gün belirli zamanlarda kıraathaneye gelen kargalar, belde sakinlerinin adeta maskotu oldu. Vatandaşların elinden cips yiyip, bazen de selfie pozu vermeyi ihmal etmeyen kargalar neşe kaynağı oldu. Vatandaşlar, evcilleşen kargaların kıraathaneye gelmeye devam ettikleri sürece onlara bakacaklarını belirttiler.